bu ülkede sinema filmlerinde ya da dizi filmlerde dönem filmi yapmak/yapmaya kalkışmak büyük cesaret ister.
tabi bunun en büyük sebeplerinden birisi, külfetli olmasıdır.
elini neye atsan para; kostum, iç mekan, dış mekan, mizansen vs...
bugün,
kanuni'nin hayatını ele alarak, bu tabuları yıkmaya çalışan ve de yıkacak olan bu dizi,
kesinlikle, gündeme damgasını vuracaktır.
Osmanlı imparatorluğu'nda en uzun dönem tahtta kalan ve tarihe "muhteşem" sıfatıyla adını yazdıran
böyle bir adamın dizisi yapılmayacak da, kimin yapılacak? bırakın da insanlar, kuru ve yavan kelimelerden sıyrılıp
biraz da olsa bildikleri gerçekleri ete kemiğe büründürsünler, canlandırsınlar, geçmişlerine ilgi duysunlar.
ya da tez, anti tez üretsinler, üstünde biraz kafa yorsunlar.
insanlarımızdaki dinlememe, dinlemeden saldırma alışkanlığını gerçekten anlayamıyorum.
garip bir linç kültürü var, lümpen bir bakışla, daha ne olduğunu bile bilmeden diziyi eleştirenleri
uludağ sözlük vicdanına havale ediyorum. adama, "yeğenim bir soluklan hele, dizi bitsin öyle eleştir" derler.
efendim; "sultan süleyman, içki içiyormuş, yatakta çıplak gözüküyormuş, yatağa hatun atıyormuş, gulamlar sarayda kol geziyormuş, çakma tuudor'muş...vs
insanlar, işte bu lümpen bakışlar yüzünden böyle büyük prodüksiyonlara girişmiyorlar.
diziyi yapanların bilmem kaç tane danışmanı var. bir siz mi akıllısınız?
