iktidar öncelikle gücün merkezine yerleşmiş terk etmek niyetinden uzak erk sahibi olduğundan karşı ataklar ve hatalara karşı savunmayı sürekli yaşadığından dolayı tekdüze bir hale bürünür. tekdüzelik durağanlığı, durağanlık ise gerçek amaçtan uzaklaşmayı, yoldan sapma, uzaklaşmada -mesafeye bağlı olarak- yozlaşmayı beraberinde getirir.
tepenin savunucusu iktidar sahibi ortak fikirde buluşup verimli olanı uygulamak taraftarı değildir çoğu durumda. bu ortak değer oluşturma eyleminin erke zarar vereceği feodal düşüncesi ile kendi doğrusunu yaşayıp/yaşatmak konusunda elindeki güce başvurarak yozlaşmanın sınırlarını genişletir, bu genişlik tepenin yamaçlarına kadar ulaştığında; yamaçta ikamet edenler çözümden uzak bu jakoben tutum karşısında iktidar tarafından küçük isyan kabul edilecek taleplerde bulunurlar. talepler genel olarak sulh ve sulhtan doğacak artı-katma değerlerin binası için ortaya çıksa da ilk olarak, bu olumlu tarzın ileride dönüşeceği durum; iktidarın sadece iktidar olması dolayısıyla tepenin hakimlerine bilenilmesi hissi tepkisine dönüşecektir. birinci atakta güdülen amaç iki taraf için de doğru olanın yaşatılması-uygulanması olduğu halde daha sonra gerçekleşecek atak sahipleri çıkış noktasından uzaklaştıklarından onlar da yozlaşmış olacaktır.
her halükarda iktidar kendi tutumu üzerinden iktidarı ve muhaliflerini yozlaştırmış olur. iktidarın çözümü neden sunmadığı, uzlaşmaya neden yanaşmadığı ve muhalif çevrenin de iktidarın uygulamalarına neden karşı geldiğinin sebebi ilerde unutulacaktır.
yukarıda bahsi geçenler bu coğrafya yaşayanlarının oluşturduğu ortak karma kültürün iflah olmaz görüntüsü veren nişanesidir. güce ve gücün karşısındaki gücü eline almak ya da güçle uzlaşmak taraftarı kişilerin savaşının evriminin varış noktası: ne idüğü belirsiz bir iktidar ve onun karşısında bulunanların ayrı ayrı cephelerde verdiği savaştır. adamın biri bir şey demiş bir zamanlar: "türk'ün derneği olmaz."