kendi yaşıtlarımla top oynarken yüce topun bana verdiği yetkiye dayanarak takımları ve kalecleri ben belirler, canım sıkılınca elime topu alıp faul çeker, canım sıkılınca hiç olmayacak yerde maçı bitirirdim fakat kendimden büyüklerle maç yaptığımızda topun gücü bir anda etkisini kaybetmekte ve ben oyunda kale veya defans mevkiinde kendime yer aramakta olurdum. en son benden daha iyi oynayacak mahallenin abilerinden biri maça dahil olunca ben yavaşça saha dışına itilirdim. tabii dururmuyum içimden ''aha top bi auta çıksın alıp kaçmassam benden adisi yok götlekler'' diye kale arkasında yerimi alır ve topun bana geldiği ilk fırsatta mahellenin tüm çocuklarını peşime takar ve eve kadar tüm gücümle koşardım.
bir kaç defasında taşlanmak suretiyle topu bıraksamda çoğunlukla eve sağ sağlim topumla ulaşmışımdır.