bizim alt komşunun oğlu ramçoyla, yıllarca aynı okula, aynı dershaneye devam ettik. herif ne kadar sportif-sosyal faaliyet, sınav hatta sözlü varsa hepsinde beni geçti. ramçonun başarıları benim insaniyet yönümü bile (baa baa kolpaya gel) gölgede bıraktı, aile saadetimi sikti. bi gün babamın gelip "oğlum bak ramçoya, götünü ne güzel siktirmiş. sen de hala tık yok gerizekalı" demesinden korkmakla geçti çocukluğum.
neyse konuya gelelim. ramçonun annesi, halk eğitimde bilgisayar kursuna yazılmış birader. gel zaman git zaman bizim validelere de tavsiye ediyor tabi. valideyle yengemin de kafasına yatıyor. (buarada yengemin de bir oğlu var. bu üç aile yan yana apartmanlarda oturuyoruz. kuzen de az çekmedi yani ramçodan) bizim valideyle yenge de yazılıyorlar kursa. ve halk eğitimden mesaj geliyor, pazartesi başlayabilirsiniz kursa deyu.
dün eve bi kap sıcak yemek getiren özden teyzeye (ramço's mum) söylüyor valide, kursa başlayacaklarını. özden teyze de kursu cuma günü itibariyle bitirdiğini ve sınavdan aldığı 90 puanla sertifikayı almaya hak kazandığını belirtiyor.
tabi kulak misafiri oluyorum bu muhabbete. sinsice geceyi bekliyorum. yengemler de geldiğinde, herkesin içinde annemle yengeme hazzın doruklarında olduğum o konuşmayı yapıyorum:
- bakın ramçonun annesi 90 almış sınavdan. utanmasa full yapacak kadın. siz ondan geri kalamazsınız. hiçbi şeyiniz eksik değil. özden teyzenin evde bilgisayarı yok. kursta ne gördüyse o. sizin ikinizin evinde de laptop var. bakın biz hiç bi imkanınızı eksik etmedik yani. ak koyun kara koyun çıkacak bakalım meydana, kurs sonunda.
evet, zevkten 4 köşe noktaladım geride kalan yılı. belki arkadaşlarla sıla konserini ekip memlekete döndüm aileyle birlikte yılbaşı için, belki alkolsüz bir veda yaptık 2010 a ama sana yeminler olsun izmirde kalıp konser sonrası sılayla sevişseydim bu kadar zevk almazdım. yani belki almazdım be olum abartma hemen sen de.