daha çocukken herkesin pilotluk, doktorluk, mühendislik, avukatlık... gibi afilli meslekler seçtiği yaşta ben deli olmak isterdim.
sorumsuz, kendi halinde, hesapsız...
o yaşta yadırgadığım hayat henüz bu kadar kirlenmemişti, şimdilerde nefes almak imkansız...
hayallerimde kalın kitaplardan yatak, incelerinden yastık yapmak vardı..
sokağa çıkmadan gömleğimi ters giyip, çöp karıştıracak, sokaklarda konaklayacaktım... küflenmiş halde çöpten bulduğum yarısı yenmiş ekmeği sokak köpekleriyle paylaşıp, en kalitesiz şarabı yudumladıktan sonra en pahalı hülyalara dalacaktım... gece ayazından korumak için lastik yakacak kapkara kalacaktım.. ayakkabısız bir dünyada toprağın kokusunu soluyup, kan kusacaktım... kirli kıyafetimi sıcak necasetimle temizleyip en asil hayatı yaşayacaktım... sefalete kahredip soğuktan çatlayan ellerimi sıcak çayla yumuşatacaktım.. öyle çıkacaktım ki göğe, kuşları imrendirecektim... yedi katın beşinde mahsur kalıp tepe taklak düşecektim araftan... sonrası sıcak bir diyar...
hayata verilen değer soğuttu bu hayattan, ya sonrası..