russell crowe'un canlandırdığı james braddock karakteri, adeta bir erdem, onur, dürüstlük örneğiydi. böyle bir insan gerçekten yaşamışsa dünyada vay be derim.
--spoiler--
olayların geçtiği büyük buhran döneminin en zorlu günlerinde bile, çocukları sefalet içindeyken, bir yandan sakatlıkla bir yandan açlıkla savaşırken, yine de pes etmeyip, ne ailesini başkalarına muhtaç eden, ne de hayata kızıp hıncını ailesinden çıkaran; aksine hiçbir bahanenin arkasına sığınmaksızın canını dişine takıp çalışan bir adam james braddock.
rakibinin karşısında dağılırken aklına ailesi gelince toparlanan, gücünü ailesinden alan bir adamın hikayesi cinderalla man. eli kırılsa da kaburgaları parçalansa da tek derdi çocuklarının sefil olmaması, karınlarının doymasıdır. ringe çıkarken bile karnı guruldar açlıktan.
mahallesinin, liman işcilerinin temsilcisi ve umududur aynı zamanda. halk çok kötü günler geçirmektedir. bir yanda satacak eşyası bile kalmamış fakir insanlar, bir yanda kırmızı halılarda yürüyen zenginler vardır. işsizlik 15 milyon'u geçmiştir o zamanın birleşik devletleri'nde.
gündüzleri de limanda çalışmaktadır. günlük kazancını çıkarmak için iş alabilmek, piyangoyu tutturmak gibidir. yüzlerce liman işçisinin arasından 5-10 kişi seçilir günlük sadece. bu şanslı kişilerden biri olmaya çabalar hergün. yine de küsmez ne hayata ne de devletine.
--spoiler--
