gerçekten de çetin bir münazaraya malzeme olabilecek bir konudur. birbirine taban tabana zıt bu iki farklı görüşe de hak verebileceğini düşünüyor insan. gelin hem bunları inceleyelim hem de başlığı tanımsız bırakmamış olalım:
(not: iki görüş de farazi fikir sahiplerinin ağzından yazılacaktır)
efendim, benim babamın bi öğüdü vardır: "yapacaksan en iyisini yap". halı saha maçı da olsa, elinden geleni yapmalısın orada. işini ciddiye almalısın. hadi bunu geçtim sonuçta kendi sağlığın için ısınmalısın. 10 dakika sonra adalen attığında kendine gelirsin yoksa. yanlış mıyım kardeşim?
ya ablasının gülü, bu halı saha maçı dediğinin ucunda ispanya kral kupası mı var allah aşkına? iki dakka soluklan lan, aç köpekler gibi triplere bağlıyosun, omuz çevirmeler falan. bu ne olum? orta yuvarlakta iki mavra yapalım be. zaten işten güçten buluşabildiğimiz yok. hayır gören de bana sanki bi rooney sanır amına koyim. bırakın lan bu kolpaları! neyse ne diyordum birader, he ben karıya postayı koydum tabe aynen...
sonuç olarak şöyle baktığımda, her iki görüşe de hak veresim geliyor. karar sizin; halı sahaya adım atar atmaz ısınılmalı mı yoksa iki sohbetin ardından mı maça dönülmeli? kolaylıklar!