peder hep anlatır, askerden sonra istanbul'a geldiğinde amcamlarda kalırken yük olmamak için mevsimine göre mısırcılık, kestanecilik, limonatacılık yapıyormuş kendileri. "eve 2 peynir tenekesi bozuk parayla gittiğimi bilirim, hatta sığmaz yumruğumla sıkıştırırdım" diye de ballandıra ballandıra söyler. birden bire fotoğrafçılık işine girebilip, studyo açabildiğini düşünürsek o zamanın parasıyla, doğru olabilir.