at gözlüğü bakışıdır. entellektüel birikimleri yüksek (!) olan ateistlerin doğruyu yanlışı ayırt edebilme gücünden once irdelenmesi gereken doğru ve yanlış kavramlarıdır.
buradaki doğrular neye ve kime göre doğrular?
dinlerde doğrular-yanlışlar sabittir değişmez.
peki bir ateist doğru-yanlış kavramını neye göre belirliyor. yüksek zekasına, müthiş olan birikimine göre mi ?
insan sayısı kadar doğru- yanlış kavramı olduğu topumlarda doğru - yanlış kavramlarının çatıştığı durumlarda hangi ahlaki değer söz konusu olacak... çoğunluğun kabul ettiklerini mi ? yoksa bazı kesimelrin işine geldiği gibi çıkardıkları kanun ve yasaları mı ? kabul edilecek doğru kimin doğrusu ? yanlış kimin yanlışı ?
dinler savaş nedeni olabildiği gibi ateizmde savaş nedeni olabilir. inançsızlıkta bir inançtır.
ateislerin pazarladıkları en güzel kavramlardan biridir hümanizm. avrupalı hümanist geçinir, asyalıları yarı insanlardan sayar, afrikalıları sömürür, insan yerine koymaz. pazarladıkları hümanizm sadece kendi ırkları için geçerlidir. ve hümanist duygularının altında hiç bir dayanakları yoktur. yaratılanı sev yaratandan ötürü felsefesi ile içi boş hümanizmle mücadele etmeye çalışırlar.
tarihten güzel örnekler verirler dinin neden olduğu savaşlara. ateistlerin neden olduğu insan kıyımlarını görmezden gelirler. "bir kisiyi oldurmek trajedi bir milyon kisiyi oldurmek istatistiktir" türünden sözleri söyleyenler ateistti. işçileri, köylüleri kurtarırken milyonlarca kişiyi katledenlerde.
dini işine geldiği gibi yaşayanlara bakıp değerlendirmek mi doğru yoksa kaynaklarından incelemek mi ?
ahlakı kendinize mal ediyorsunuz ve o çok sevdiğiniz filozof sizlere ilhamlar veriyor. onun sözü olan "ahlak, bireyin içindeki sürü içgüdüsüdür" sözünüde benimsiyormusunuz ?
ahlak ı bir kesime, inanca, inançsızlığa mal etmek sadece bilgisizliktir, cahilliktir.