yaşlılarla girilen diyaloglar değil lan, yaşlıların kendi aralarında geçen diyaloglar, konuşmalar işte.
böyle bir başlık vardı sanki ama bulamadım, bulunursa taşırık.
bugün işe gelirken bir minibüs dolusu insana aldırmadan, birbirleriyle sohbet eden dünya tatlısı iki amca gördüm, minibüsteki herkes pürdikkat, kulak kesilip amcaları dinledik, güldük, hüzünlendik, düşündük, ibret aldık, imrendik...
+ 1. dede; anadolunun bağrından, elinde bastonu, kafasında külefi, şoförün hemen arkasında oturuyor.
- 2. dede; özenle ütülenmiş ispanyol paça pantolonu, ışıl ışıl yanan iskarpinleri ve kafasında fötr şapkasıyla tam bir istanbul beyfendisi, uzun boyu ve düzgün türkçesi ayrı bir karizma katıyor kendisine.
+gel otursana yaau niye ayakta duruyon?
-yok yok iyiyim ben böyle
+yau gel otur!
-yok yahu ineceğim şimdi belediyenin orda
+eeyi sen biling...
-nerelisin sen?
+çankırı kurşunlu.. sen nerelisin?
-buralıyım ben
...
-kaç yaşındasın?
+seksen iki
-maşallah
+yirmi sekizliyim ben
..
+duydun mu?
-duydum duydum maşallah
+sen?
-ben yirmi altılıyım
+ohohohoo
-seksen dört yaşındayım
+maşallah.. unutmuşlar yau seni heh heh heh
-he he he, hay çok yaşa
...
-askere çağırsalar şimdi bizi, gider miyiz?
+ben giderim vallaha, gez göz arpacık, tamamdır
-heh heh heh maşallah sana
+gurban olduğum mevlam güç verir, biz ölmedik daha, neler gördük...
-doğru doğru.. evelallah
+bu vatana yüz kere, bin kere canımız feda
-hay yaşa, öyle tabii öyle
..
-haydi ben ineyim artık, kal selametle
+haydi uğurlar ola...