belki verir umudu yeşerterek, her daim hesabı kitleyebileceği, özel günleri asla unutmayan ama nedense bunun da hep erkeğin görevi olduğunun bilincinde olan ve asla da gidip "ulan bu sevgililer gününde gönlünü hoş etmek niye illa benim görevim.sen de benim sevgilim değil misin? niye bir kez de sen harekete geçmiyorsun" demiyecek...
haklı bile olduğu konularda özür dileyecek, kızma, küsme gibi duyguların sadece kadının tekelinde olan kavramlar olduğunun idrakinde olacak, hep ilgili olcak ama çok da bunaltmyacak ve bunun derecesini de kadının belirlemesine sesini çıkarmayacak....
maço olacak ama kapılarını da acacak, gül verecek, sandalyesini tutacak ama kıskanacak ve arada höt zöt edecek..pek tabii ki bu hem maço hem kibar erkeğin sınırlarını da allah vergisibir şekilde belirleyebilecek ve ne kibarlıkta ne maçolukta kadını sıkmayacak...
bütün bunların sonunda, eve gidilip, başbaşa kalındığında, "hastayııııaaam şükrüüüeee, şimdi olmaaaaazzz, sen beni ne olarak görüyosuuuuuaaaannnnn" gibi kadın triplerine maruz kalınca, psikopata bağlamayacak erkek ister...