bir hata yapsan da yapmasan da sopa yiyip, acı çekip, bazen de işkencelere maruz kalarak büyümektir. hoş adına büyümek denirse tabi. büyüdüğümde daha kirli olduğunu farkettim dünyanın, insanların. belki çocukken gördüğüm işkence ufaktı, belki de çocukken kurduğum dünyaya sabitlemiştim bu hayatı o yüzden az geliyordu. neticede bitti. bitti ama çok büyük hasarlar da bıraktı.
bayramın yok, özel bir günün yok, anne diye sarıldığının ise sana vururken sende değeri var ama dünyada hiçbir değeri yok. vermiş devlet bir yol, basmışlar son gaz. devam ediyor bu hala. doğuş'un dediği gibi bunlar babadan oğula nesil geçiyor herhalde. özel günlerin, bayramların, yeni yılların hiçbir önemi olmadığını, diğer günlerle aynı gibi geçtiğini anladığınızda zaten bırakıyorsun o yaşta yaşamayı. keyfe keder değil, zorla oluyor bu.
dedim ya bir özel günün yok, çektiğin acının haddi hesabı yok, yediğin sopanın ayarı yok, hele her saniye yaşadığın iç burkulmasını anlatacak kelimeler yok.