arapça bir kelime.
--spoiler--
a. 1. fiziksel güç, takat: bu kadar cesur bir hamleye yetecek kuvvetim yok. -y. z. ortaç. 2. şiddet, zor, cebir: kuvvet kullanmak. 3. yetke, erk, nüfuz. 4. dayanıklı olma durumu. 5. mec. güç: hâlbuki devlet kuvvetlerinin yerini hangi şahsi kuvvet tutabilirdi? -f. r. atay. 6. ask. bir ülkenin savaşçı silahlı kuruluşları veya gücü: nasıl ki düşmanın da her gün ümidi ve kuvveti eksilecektir. -r. e. ünaydın. 7. fiz. durgunluğu harekete veya hareketi durgun bir duruma çeviren etken, direnci kıran veya direnç doğuran özellik. 8. mat. bir niceliğin kendisi ile çarpılarak yükseltildiği derecelerden her biri: 2x2x2=23 denkleminde, 3 sayısı 2'nin kuvvetini gösterir.
--spoiler--
kaynak: http://tdkterim.gov.tr/bts/