ruhat mengi

entry139 galeri
    102.
  1. bu ülkede insanların sırf çirkeflik yaparak bir yerlere nasıl geldiğinin göstergesidir. allah'tan millet çirkefleri gördüğü anda tanıyor, prim vermiyor. az önce bir kanala telefonla katılmış beni akp baskısıyla harcadılar programım rating de şurdaydı burdaydı diyor. ratingi kim nasıl hesaplıyor bilmem. ama ana avrat küfretmek için hafta sonları maça koşan bir milletiz. şahsen bende ruhat mengi'yi izlerdim. midem iyice bulanıncaya kadar izler, bu arada ana avrat küfrederdim. ailem neden izliyorsun derdi. deşarj olmaya birebir derdim. insanın kompleksli, hiçbir donanıma sahip olmayan ve sağlıksız bir insanı görüp ona hakettiği için dilediğince küfretmesi, haksızlık yapmadığı için dilediğince rahat rahat hakaret edebilmesini sağlıyor. egomuz tatmin oluyor. dünyada ne rezil olan insanlar varmış deyip kendimizi iyi hissediyorduk. ama son zamanlarda iyice dozunu kaçırdı. belki artık iğrençliklerin azalması da etkili oldu. ortada bir sürü pislik varken umursamadığımız pislik belkide tek başına kalınca daha çok göze battı. belki artık huzur istiyoruz, mantıklı normal insanları görmek istiyoruz.

    şahsen son aylarda izlemez olmuştum. ticari işletmelerden birinde çalışıyor. işe yaramayan bir elemanı tutmaya devam eden patron para kaybeder. sırf ona iş çıkarmak için uğraşırsa kaybı katlanarak büyür. ürettiği satılmıyor aksine ondan uzak durulmasını sağlıyorsa bir patronun onu iş yerinde tutması ancak ideolojik olarak anlaşılır. cumhuriyet gazetesi az bir oranda satsa da, chp az oy alsa da aynı köhnemiş şeyleri savunmaya devam edebiliyor. aydın doğan ise para nerdeyse oraya gidecek bir iş adamı. darbecilere yalaklanmak para ediyorsa oraya koşar, artık para etmiyorsa bırakır millet ne diyor deyip döner bakar.

    ruhat hanım; akp baskısıyla işten atıldım diyor. yanlış ve kötü bir şeymiş gibi. insanlar akp derken sanki tek bir kişiden bahsediyor. akp bu toplumun yarısını temsil ediyor. yani bu toplumun en az %50 sine düşmanlık yapan birinin de işine devam edebilmesi demek toplumu görmezden gelmek demektir. malınızı satmanız gereken bir topluluğun yarısına düşmanlık edebilir misiniz? bu bir tartışma ortaya çıkarır. gazeteciler tarafsız mı olmalı, taraflı mı olmalı yoksa taraflı olsa bile toplum önünde olaylara farklı açılardan bakabilmeli mi? sonuncusu en doğrusu. fikirlerimize karşı olsa da o fikirleri ve bizleri aşağılamadan karşı çıkan seviyeli birini elbet tolere edebiliriz. ama bir partiye oy verdik diye biz oy verenleri ve oy verdiğimiz partiyi düşman olarak algılayan birini kimse tolere edemez.

    her açıdan diye bir program yaparak sadece her açıdan bir partiyi eleştirmek, yani taraflı olmak elbet para etmez. konjonktür değiştikten sonra unutulursunuz. her tetikçi unutulur, arkasında duran unutulmaz.

    demokrasiyi bu hanım da öğrenecek. çoğunluğa hakaret edip durursan elbet yaşatmazlar. demokrasi budur. kendi haklarını savunacaksın ama başkalarına hakaret etmeden...
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük