tam bir osmanlı hayranıdır. dergahının bulunduğu lefke kentine giderseniz ne demek istediğimi anlarsınız. yatsı namazı sonrası sohbetler verir. zamanın nasıl geçtiğini anlamazsınız hazret konuşurken. kendinizi zaman ve mekandan soyutlanmış gibi hissedersiniz. hiç durmadan kaynayan bir çorba kazanı vardır, kim olursa olsun yolu oraya düşmüşse o çorbadan içer. ve emin olunki dünyanın hiç bir yerinde öyle bir çorba içmezsiniz bütün servetinizi bağışlasanız dahi. tabi ruhunuzda hiç bir zaman o mübareğin yanındaki kadar geniş ve ferah olmayacaktır. ''kurtuluş islamdadır, hak gelecek batıl zail olacak'' dedikçe kendinizden geçersiniz. gözleri bazen uzaklara dalar anlarsınızki başka alemlerdedir hazret. bulunduğu her ortamda mutlaka neşe vardır, sevinç vardır. dergahındaki insan potansiyelinin haddi hesabı yoktur. öyleki, japonyadan bilim adamları, brezilyadan, ingiltereden, çinden, türki cumhuriyetlerden, arap ülkelerinden, lübnanadani filistinden yüzbinlerce kişi uğrar hazretin elin öpmeye. donra kalırsınız. tam yedi dil bilmektedir hazret. (bu dediğime inanmıyorsanız google den ufak bi araştırma yapın farklı dillerdeki sohbetlerini bulacaksınız) dergahı tam bir renk curcunasıdır. siyahisi, beyazı, çekik gözlüsü, sarısı her çeşit insan vardır. dilini bilmediğin insanlarla aynı ortamda bulunursun. tedirginlik duymak nafile göz göze geldikçe bakar gülüürsünüz. işte böyle bir kardeşliği tesis etmiştir, şey hazretleri. haşa o mübareği savunmak benim haddime düşmez, ben sadece gördüklerimi söyledim. allah uzun ömürler versin. ve o mübarek eli islam dünyasının üzerinden hiç gitmesin.