yeni güne başlamak

entry8 galeri
    6.
  1. her insanın gözünü açtığında bir düşünce oluşuverir kafasında. kimileri o gün içinde yapacağı şeyleri düşünerek uyanır. kimileri sabırsızlıkla beklediği bir güne uyanmıştır ve günlerdir beklediği o günü yaşamak için can atıyordur.

    bunların dışında bir de bazıları vardır ki; her gün farklı düşüncelerle uyanmak yerine(farklı düşünceler dediğim sırf o güne özgü) beyninin bir köşesinde duran, kalıplaşmış bir düşünceyle birlikte başlar güne. aslında bu, bir düşünceden çok her gün bir öncekinin aynısı olup, inadına değişmeyen ve sanki sizin en büyük düşmanınız gibi aklınıza bir anda gelip içinizi acıtan histir.

    bu his o kadar çok şey ifade ediyordur ki sizin için, gün içinde aklınızın bir köşesinde olacağını fark ettirir ilk uyandığınızda. önce bu his gelir aklınıza. sonra sanki bir mazeret gibi insan içine çıkıp kalabalığa karışınca o hisle mücadele içinde olursunuz. yalnız kaldığınızda sizi çok üzeceğini bildiğinizden, yanınızda insanlar olduğu için bir müddet o düşünceyi kafanızdan atmak olarak nitelendirip kendinizi aldatırsınız.
    aldatırsınız çünkü; sırf bunları düşünmek bile o düşüncenin aklınızın bir ucunda her an gün ışığına çıkmayı bekler gibi pusuya yattığını belirtir gizlice.

    gün böyle devam eder. sonunda yalnız kaldığı anlar olur insanın. o hisse göre yüzleşme vakti gelmiştir artık. "ben burdayım" der ve günün en kötü, en içinden çıkılmadık anlarını yaşatır size. kaçamazsınız üstelik. her sabah yaptığınız gibi insanlarla konuşup kafa dağıtma imkanınız olsa dahi yapmazsınız bile bile. o an sizi üzmesine izin verirsiniz.

    inadına düşünüp irdelersiniz. bir çıkış yolu ararsınız. sanki her şey eskiye dönecekmiş gibi. dışa vurursunuz bazen duygularınızı bu esnada. bazen ağlayarak, bazen hayal kurarak. garip geldi değil mi, size acı veren bu his aracılığıyla hayal kurmak. aslında garip değil çok fazla. çünkü "hayal" sözcüğü kulağa ne kadar umut dolu gelse de o hayalin imkansız oluşunu fark ettiğinizde o his yine uzak, karanlık ve ulaşılmaz olarak betimler kendini.

    günün sonunda uykuya dalmadan "yeni bir gün" ü düşünmezsiniz artık. çünkü az çok biliyorsunuzdur yeni günün size neler getirdiğini veya neyi getirmediğini. bu hisse sahip olanlara - ne yazık ki- getirmez istediklerini yeni gün. yeni gün o insanların beklentilerini karşılayamaz. belki bu yüzdendir ki onların içini aydınlatamaz sabahın ilk ışıkları. onlara sorsanız hiç yeni gün olmasın ama özledikleri yanlarında olsun isterler.

    hani derler ya; "gün doğmadan neler doğar" diye. o doğan şeyleri en iyi bu insanlar bilir aslında. o hisse sahip olan insanlar. her gün bir önceki gün doğan o histen ve sizin için asıl olan şeyin doğmayacak olduğundan ibarettir yeni gün dedikleri.

    yeni bir gün - görünüşte- ne kadar aydınlık olsa da silemez bir önceki geceden kalan izleri. çünkü ne de olsa dönüp dolaşıp gideceği yer gece olacaktır.

    yeni bir gün değildir doğan. doğan şey, bir önceki gün yaşanmış olanların tekrar edecek olmasıdır.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük