lisede ortamlarda fırtına gibi estiğim dönemlerden bahsediyorum jakobo.öyle böyle değilim,enginlere sığmıyorum taşıyorum,
hoyratım , deliyim . "çok piçsin aga" milli marş olmuş herkesin dilinde .karı kız ortamlarının en aranan adamıyım ama aynı zamanda yufka yürekliyim de yardımsevrim ,ediz hun'um .işin formülünü bulmuşum anlayacağın yediğim önümde yemediğim yine önümde lan o derece. "hacı çok piçsin booooğğğlummm" gazıyla birgün depoyu dolduran ben sınıfa yeni gelmiş bir kıza bulaşma kararı aldım .kız salak hafifte çirkin önce kalbini kıracağım sonra yufka yürekliliğimle alacağım gönlünü ;bir taşla iki kuş. nasıl bir gaz aldıysam sırada ayağa kalkan kızın altına koydummu ben saçma sapan su borusu gibi kalem kutuyu .hem de dik olarak . hesap basit kız oturacak biz güleceğiz ,sonra piç şapkamı çıkarıp ,ediz hun şapkamı takacağım.
lan o salak kız nasıl olduysa onu farketti mi ? fark etmesiyle birlikte o soba borusu şeklindeki kalem kutuyu jason bourne tribi ile ani bir hareket yaparak suratımın ortasına patlattı mı ? o piç ,haylaz ,şakacı kardeşinden eser yok . duvara vesikalık çıkınca 6 tane benim gözler doldu .
şimdi dövsen dövemezsin ,sövsen sövemezsin en azından dersin ortasında .(içimden sülalesine sövdüm o ayrı )gerçi dersin ortasında kız sümük gibi yapıştırdı duvara .öğretmen de anlayamadı ne olduğunu sınıfta .
o günden sonra ne iyimserlik kaldı ne yufka yüreklilik .bağladım ebu süfyan'a anlayacağın. sürekli riyakar ,sürekli sahtekar,hep ibnelik,hep yavşaklık.
son olarak da kızın sıra arkadaşıyla çıktım kalemkutu,kalem ,su borusu,beyaz tahta ne varsa koydurdum altına .içeriden çökerttim kızı pis bizans oyunlarımla .