türkiyedeki kadınlar iki ayrılır, birincisi açıklar, ikincisi kapalılar. mevzumuz türbanlılar olduğuna göre açıkları safdışı bırakarak direk kapalılara geçiyorum efendim, izninizle. artık tane tane, bayıcı bir şekilde anlatıyorum çünkü anlamıyorsunuz, bunun için kademe kademe ilerliyorum.
şimdi, türbanlılarda kalmıştık. türbanlıları da üçe ayıracağız efendim burada;
birincisi tesettürlüler(Allah ın örtünün emrini faiziyle yerine getirenler), ikincisi aile baskısıyla sadece başını örtenler(sadecenin altını çiziyorum burada), bir de türbanı siyasi amaçlar güderek 'kullananlar'. işte tüm sorun budur. neticede hepsi kapalıdır, ancak yürekten allah diyen kapalılar da bu yaşların yanında yanmaktadır. sanılır ki hepsi kaka, hepsi atatürk, vatan millet düşmanı. sanılır ki laikliğe küfredenler grubu.
ne bilirsiniz ki sözde kemalistlerin evinde namaz kılmadığını? saçma geldi değil mi. işte bu sınıflandırmalar da saçma!
türkiyedeki kadınları açıklık kapalılık yönünden sınıflara ayırdığınız yetmezmiş gibi, artık mantık dışı fikirlerinizle de karalamaktasınız gerçekçi olan insanları. kendinize gelin gençler, kendine gel sözlük.
düşmanını çok uzakta aramayacaksın derler ya arkadaş, asıl bölücüler burnumuzun dibinde, hem de bizim önünde saygıyla eğildiğimiz bölücüler.
eğer gerçek bir vatanseversen ne demek istediğimi muhakkak ki anlayacaksındır.