1903'da başlayan, istibdat ve kurtuluş savaşı dönemlerinde devam eden, şerefli ve başarılarla dolu tarihtir.
107 yıllık dev tarihten sadece bir örnek;
... çanakkale zaferinin kahramanı mustafa kemal, edirnede 16. kolordu kumandanlığına tayin edildi. mustafa kemal, istanbula geldiği gün geceyi pera palas otelinin 201 nolu odasında geçirdi. ertesi gün, bir yıldan beri yüzünü göremediği annesi zübeyde hanımefendinin beşiktaş kulübü yanındaki evine koştu. mustafa kemal evinin arka kapısından beşiktaşlı sporcuların idman yaptığı sahaya çıktı. ve yine beşiktaş kulübüne arka kapısından girdi. burada bulunan idarecilere validesine gösterdikleri yakın alakadan dolayı teşekkür etti. mustafa kemal, beşiktaşın yeni lokaline hayran kalmıştı. kulüp lokalinde o sırada kılıç, eskrim, güreş, boks idmanları yapılıyordu. idarecilerden cami bey, ahmet fetgeri bey, fuat bey kulübün 1903 kuruluş günlerinden bu yana zabit arkadaşlarıydı. cami bey, 1908 meşrutiyet döneminde yüzbaşılıktan ayrılarak meclisi mebusana fizan mebusu olarak girmişti. kulüpte hem güreşiyor, hem de bu sporun hocalığını yapıyordu. mustafa kemal uzun süre idarecilerle hasbıhale idmanları izledikten sonra, evine döndü.uyumaya çalışırken, birden beşiktaş kulübünden bir marş söylendi. marşı belki de yüze yakın genç ve çocuk söylüyordu. sözleri aynen şöyleydi.
hayatı süsledik izharı ittihatla bugün,
yolunda gençliğin ulvi değil miydi birleşmek.
sebatı bayrağımız yaptık, itilamız için
neticesiz ve boş olmaz sebatla hiçbir emek.
dakikalar bize bir nağbe nişad olsun.
kulübümüzde müceddet nücumu mevc vursun
bu kainat bize hep gıpta ediyor isar,
biz onbir arkadaşız, lakin arkamız daha var.
bu zevk alemi dar zannedip de aldanalım,
vekar hak gibi sakin, nezih ve saf olalım.
fakat bu hal ile, kuvvet gibi cesur olalım.
mustafa kemal bu marşla duygulandı. uykusu kaçmıştı. daha dün kadar yakın, yaptığı savaşları, yanında şehit düşen er ve zabitleri düşünüyordu. işte dinlediği bu marşın şiiri de çanakkalede şehit düşen beşiktaş futbol takımı kaptanı şair kazıma ait.