fonda cat stevens lisa lisa çalarken,pencereden lapa lapa yağan kara ve şehrin ışılarına,sokaklarına dalıp gitmek...
hele de bunu karın en temiz en güzel yağdığı şehirde yapmak,karsta...
kalabalığa alışık olmayan tenha sokaklarda kendi adımlarını izleyen insanların omuzlarına,saçlarına bakmak,kim bilir ne düşünürler diye düşünmek... herkesin kafası önünde,soğuktan titreyen elleriyle,biri bi tarafa öbürü diğer tarafa...
elinde tuttuğun sıcak çay fincanına biraz daha sarılmak,daha sıkı tutmak,aklından akan gözünün önüne gelen onca sahne...
garip bi hissiyat gelir oturur bedenine,anı yakalamanın sevinci,içinden çıkamadıklarının hüznü...
başka bişeydir yani,özel bişeydir...yaşanılası bişeydir,yapılması gerekendir...