parayla saadet olur

entry15 galeri
    1.
  1. Bir araştırma yapılmış, Türk çalışanlarının neredeyse yarısı 'mutsuz' çıkmış... Bir aklıevvel, bunu onlara 'motivasyon verilmemesine' bağladı ve çalışanların sabahtan akşama kadar Internet'te dolaşmalarını da bununla açıkladı: Millet mutsuzluktan kendini 'chat' yapmaya adamış!...

    Adamın dünyası kendi odası ve sekreteriyle o kadar sınırlı ki, odun depolarının ve genelevlerin bile bilgisayarlarla donatıldığını sanıyor. Keşke mezar kazıcıları, hastane hademeleri ve istasyon düdükçüleri de Internet ortamında gezinebilseler... Memleket kalkınır.

    Haa, o zaman şu mutsuzları 'büroda çalışan beyaz yakalılar' olarak düzeltelim. Ve de onlara akıl satacağımıza, yönetici olarak maaşlarına azıcık zam yapmayı düşünelim!

    Bir de madalyonun arka yüzüne bakalım: Çalışanların yüzde 49'u mutsuz olduğuna göre, yüzde 51'i de mutlu!

    Acaba onlar Internet'e hiç mi takılmıyorlar?

    Eşeledikçe, bu tür araştırmaların sağlık düzeyi de, üzerine ahkam kesmenin abukluğu da ortaya çıkıyor: Türkiye'de çalışan nüfusun yüzde 18'i iş saatlerinin yüzde 30'unu Internet'e girerek harcıyormuş. Bu ne rezaletmiş, motivasyon yokmuş, estek köstek...

    Yalnızca yüzde 18 ve yalnızca yüzde 30... Demek ki, çalışanların yüzde 82 gibi büyük bir çoğunluğu Internet'te vakit kaybetmiyor ve yüzde 70 gibi yüksek oranda işgücü de işte güçte kullanılıyor.

    iyi ya, sevinin.

    Hayır, ukalalık edilecek: Mutsuzluktan oluyor bütün bunlar...

    Eski gazetemde bana beş yıl boyunca yapılmış olanı yapalım: Çalışana öyle bir bilgisayar terminali verelim ki disk takacak yeri olmasın. Böylece müzik dinlemek, film oynatmak gibi zararlı faaliyetler 'kafadan' engellenmiş olsun. Bilgisayara ses kartı da taktırmayalım ki biryerlerden 'indirip' de dinleyemesinler.

    'Muzır' sitelere girmelerini de önleyelim isterseniz, böylece ancak faydalı bilgilere ulaşırlar, porno morno izlemezler, hatta 'blog' yazarlığına soyunup oraya buraya küfür mektupları da gönderemezler. Örneğin gazetenin yazıişleri toplantısında konuşulanları da medya dedikodusu yapan arkadaş sitelerine anında bildiremezler, gönüllü muhabirlik ya da muhbirlik yapamazlar.

    Bu 'kolaycı kafa' memlekette yıl boyunca çok fazla tatil olduğundan da hep yakınır.

    Kendisi zırt pırt uçağa atlayıp yurt dışına gidip gelmektedir ya, diğer çalışanlar da eşek gibi çalışacaklardır. Roma imparatorluğu tatil yüzünden batmıştır, bunlar zaten yılda on beş gün izin yapmaktadırlar, bir de nedir öyle yok şeker bayramı, yok kurban bayramı, yok 23 Nisan, yok 19 Mayıs?...

    Oysa Fransa'da, bayramlar bir yana (Noel, paskalya falan) her çalışanın, kıdemine bakılmaksızın yılda altı hafta ücretli izin hakkı vardır.

    Ama Fransa gelişmiş ülkedir, bizim çok çalışmamız lazımdır, falan filan.

    Hem adama ayda yedi yüz lira maaş vereceksin, hem de mutsuz oluyor diye kızacaksın.

    Sana da patron ya da yönetici diyecekler.

    O zaman şu araştırmanın öbür sayfasını da oku: Türkiye'de çalışanlar patronlarına 10 üzerinden 6 vermişler, not olarak.

    Çalışanların mutlu olsunlar mı istiyorsun? Bastır parayı da neşemizi bulalım ağabey.

    engin ardic
    kaynak: http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=61805,10,2
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük