islam adı altında, 3 kıtada kanı ile sulamadığı toprak bırakmamış, iman diye benliğini unutmuş kimliksiz-kişiliksiz yaşamış bir millet, 1923'e gelince anadoluda erkek kalmamış son kale-son yaşam noktasını atatürk'ün siyasi dehası sayesinde savunmuş, on yılda on milyon genç söyleminin ne anlama geldiğini bilmeyen insan söylemidir.
tüm dünya aydınlama çağı ile millet olma-bir arada yaşama tutkusuna yönelerek aklı ön plana çıkarırken bizler ümmetçiliğe yönelerek olan benliğimizi yok ederek akıl yerine din alimlerinin fetvalarına yönelmişiz.
hatta aklı-ilmi-milli benliği öne çıkaran çeşitli türk beyliklerini-devletlerini mezhep-din farkı bahanesiyle haritadan-tarih sahnesinden silmişiz(aristokrat sınıfımız neden yok diyenlere cevap).
bizi bir arada tutan ve tarih sahnesinde olmamızın nedeni, imanımız değil, genetik yapımızdır. Eğer iman-kur'an ile hakimiyet açıklanırsa mekke-medine'nin amerikan askerlerince körfez savaşında korunması-mescid'i aksa olayına bakarak din sorgulanır.
elhamdülillah, bir müslüman olarak dinini, izm'lere yada dini ret ederek milli benliğe bağlama gayretinde değilim.
tam bir analiz yapabilmek için her türlü doğmalarımızdan-siyasi-dini düşünce ve saplantılarımızdan arınmalıyız. Fanatik futbol taraftarı gibi söylem-bakış açısı ile bir yere varamayız.