gelecekte dünyanın sosyalizmle yönetilmesi gerçeği

entry23 galeri
    23.
  1. otoriteye gereksinim olmayan organik olarak örgütlenmiş bir insan toplumu zekanın kapasitesinin elde ettiklerini uygulayabildiği oranda gelecek açısından mümkündür. Lakin eğer uzak geleceği bilim kurguların gerçekleşeceği şekilde düşünüyorsak eğer, bunun yerel kültürler birbiri ile çatışırken insanlığın evrensel ölçekte doğrudan işbirliğine yönelmeden kendi ihtiyaçlarını daha üst boyutlardaki eylemler için karşılayabilmesi mümkün görünmemekte.

    ancak sosyalizm olgusu bir nevi dikta dayatması olması itibariyle, yani kendi çıkarını düşünen insanı olağan sayarak bunun bastırılması gereken kötücül bir nitelik olduğu fikrinden yola çıktığı için dün olduğu gibi yarın da başarılı olacağını düşünmek pek mantıklı bir yaklaşım sayılmaz. Çünkü burada asıl düşünülmesi gereken olgu, insan denen memeli hayvanın kendisi ve doğa ile uyum içinde yok olma veya aciz kalma gibi korkulara düşmeden kendi bireysel inisiyatifi dahilinde paylaşıma ve ortak amaçlara yönelip yönelmeyeceği sorunudur. Eğer bu yönelim zorlama şekilde olursa ya zamanından önce dayatılmış olacaktır ki bu durumda dağılıp tam tersine dönüşmesi kaçınılmazdır (bkz: sscb) veya bu insan doğasına aykırıdır yani insan sadece kendini düşünür demektir. ikinci iddia şu andaki sosyal ve hukuki sistematiklerin kısıtlayıcı ve zorlayıcı, aynı zamanda aciz kalma, aç kalma, yalnız kalma vs gibi olasılıkları bariz kıldığı için, bencilliğin insanın temel özelliği olarak algılanmasından ileri gelir. Nitekim hiç bir canlı bile bile kendini riske atmaz veya yaşamını sona erdirmek istemez son nefesine kadar yaşamak için çabalar ve bu yüzden savunma tepkisi olarak aşırı veya daha kabul edilebilir bencillik şu aşamada olağandır.
    Ancak insanın modeller oluşturup daha kapsamlı ve birbirine entegre yapılar içinde örgütlenme yeteneğinin zihinsel kapasitesi nedeniyle birçok canlıdan fazla olduğu da bir gerçektir. Ancak aynı zihin beri yandan da kendi modellerini doğrudan doğaya ve kendi populasyonuna uyum ile değil, öznel imgelemler üzerinden gerçekleştirmesinden ötürü, bir yandan da doğa dışı, metafizik yanılgılara son derece yatkın, idealist, mekanik, antropomorfik-antropocentrik (tüm evreni insan biçimci ve insan arzularına dayalı bir nesne gibi kişileştirerek, erekselleştirerek algılama, anlama çabası) ve kapalı bir doğa dışılık barındırmakta, bunun doğrudan bir başka sonucu olarak da her insan bir diğer insanın kurdu olmaktadır.

    işte insanın akli keşif ve icatları sadece ve sadece bu çatışkıyı ortadan kaldırabilecek doğal organizasyonu oluşturup ortak bir bilince dönüştüğü zaman bir birlik oluşturabilir. Bunu insan toplumnun dev bir organizmaya dönüşümü gibi düşünebiliriz. bu aşamada insanlar bireysel açıdan bir makinenin parçası gibi zorunluluklarla yaşayıp, kendi yaratmış olduğu toplumsal sistemler tarafından yıpratıldığı aşamayı geçip, organik bir birlik dahilinde daha esnek ve artık yarattığı sistemin bireyleri yıpratmadığı tersine onların yaşamını desteklediği bir aşamaya geçeceklerdir. Bu aşama ise belli bir sınıfın diğer sınıfı devirmesi veya üzerinde tahakküm kurması ile olanaksızdır, organizmalar bu türden iç çatışmalarla daha iyi bir aşamaya evrilip gelişemezler. Dolayısıyla bu doğrudan ortaklık sadece tüm herkesin en az bilinçliden itibaren bu durumu kavrayabilecek ve devamı için etkin şekilde rol alabilecek düzeye gelmesi ile mümkün olacaktır ve bu durum herhangi mekanik-otomatik sistem yani liderler veya temsilciler yönlendirmesi ile, değişmez engelleyici yasalarla yani otoriter erk yapısı dahilinde oluşturulabilecek bir şey olmadığından, sosyalist bir devrim ile insanlığın daha üst bir aşamaya geçeceği düşünülemez,olsa olsa erk biçimi değişir bu durumda ve bu pek de şimdikinden daha organize ve olumlu bir gelişim sayılmaz.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük