* Ola ki, toplumsal bir olay yaşanabilecek, merkezi Taksim, Kadıköy, Eminönü, Beşiktaş, Karaköy, Şişli, olmadı Ümraniye, Pendik, Kartal, Okmeydanı, Bağcılar gibi bir yerdesiniz; yanınızda gaz maskesi bulundurun. Tahtakale, Eminönü gibi yerlerde bulabileceğiniz gaz maskelerini, varsa SSCB'de yaşamış bir tanıdığınızdan da isteyebilirsiniz. Kesin olan, polisin sizinle maskesini paylaşmayacağıdır, boşuna teklif etmeyin.
* Gazın atıldığını görürseniz gözlüğünüzü, maskenizi takın, oradan biraz uzaklasın. Arada bir öksürmeye çalışın, tükürün.
* Sakin olun. Yavaş yavaş nefes alın verin ve bu durumun geçici olduğunu hatırlayın.
* Gaz maskesi bulamadıysanız, bir file limon alın. Limonu mendile, olmadı tişörtünüze, fanilanıza sıkın: işte size 'ev yapımı gaz maskesi'.
* Hadi limon da bulamadınız, bari çantanızda dalgıç gözlüğü taşıyın. Yüzünüze yapışan bu gözlükler sayesinde, en azından gözlerinizin gazdan etkilenmesini engellersiniz.
* Sakın 'içim kavruluyor' diyerek suya sarılmayın, ilk anda suyla derinize yapışan biberin gözeneklere girmesine neden olmayın. Bekleyin biraz zaman geçsin.
* Yaz kış demeden, üşenmeden, mont, eldiven, bere taşıyın. Gaz kokusu alır almaz bunları giyip, cildinizin açık yerlerini kapatarak, gazın gözeneklerinize sızmasına engel olun.
* Yanınızda gözyaşı damlalarınız olsun. Biber gazından etkilenen gözlerinizi onlarla temizleyin.
* Kıyafetlerinizi eve gidince hemen değiştirin ve yıkayın.
* Ne olur ne olmaz, yukarıdaki malzemeleri içeren bir 'acil gaz çantası' bulundurun. Çantanın içindeki limonları ara sıra kontrol etmeyi unutmayın, küflenmesin.