şimdi yazacağım bir çocukluk anısı mıdır yoksa bir annenin çocuğuna yaptığı işkence midir bilemiyorum. babam esnaf olduğu için bütün günü dükkanda geçerdi sadece babamın değil aynı zamanda anneminde hemen hemen bütün günü dükkanda geçerdi.işten güçten vakit bulup çocuklarına pek fazla vakit ayıramazlardı. beni sürekli birilerine emanet ederlermiş. o gün bana bu işkencenin uygalanacağı gün bana bakmaları için kimseyi bulamamış annem, beni evde yalnız bırakmak zorunda kalmış. o zamanda da evlerde odun sobası var tabi ben gidip gidip sobaya yapışırmışım bütün kış bir taraflarımı yakarmışım falan. annem de çözümü beni ayağımdan koltuğa bağlamakla bulmuş! 3 yaşındaki bir çocuğu ayağından iple koltuğa bağlamış ipin boyunu da kısa bırakmış ne yaparsam yapayım sobaya yetişemiyormuşum. işin en kötü tarafı ben o halde saatlerce duruyormuşum hatta bir kaç kere ağlamaktan koltuğun kenarında sızıp kalmışım. zavallı annem hala daha anlatır anlatır üzülür ya.. ama sonuç değişmiyor ben ayağımda prangalarla büyümüşüm hey gidi hey!