"ben hayatımda yüzüme hiç vurdurmadım, ona rağmen çok yumuşak bakın.." diye fısıldadı taksim. moonlight'ın gözleri langdon'ın göğüslerinde süzülürken enzeru ne demek istediğini anlamaya çalışıyordu. dayanamadım, kalçasına hafif bir temasta bulundum 146'nın ve bir yandan sonata'ya göz kırpıyor ayaklarımı da langdon'ın diz kapaklarına sürtüyordum.
"sakallarım." diye ekledi sonra. hepimiz ayrıldık.