ben de bu yazıyı bir polis çocuğu olarak yazıyorum.
babama;
ben küçüktüm, annem hala söyler neler çektim diye. gececiydin, her gece gidip sabahlara kadar görev yaptın.
toplum polisiydin, hala anlatırsan ya; 80 öncesi ekip aracınızın kalaşnikofla tarandığını, neredeyse her gece çatışmaya girdiğinizi...
anonslar, çatışmalar, arkadaşlarını şehit vermeler... onları vuran da öğrenci değil miydi baba?
sonra yurt dışına gittin. asala militanları türk büyükelçiliği, konsoloslukları falan saldırırken de onlara karşı görev yaptın. neyseki orda da bişey olmadı sana. ama yine ayrıydık baba.
sonra geldin şark hizmetine gittin. yine ayrıldık! yıllarca narkotikte hizmet verdin. yine ne gecen vardı ne gündüzün baba. itle, kopukla, keşiyle, satıcısıyla uğraştın durdun.
satıcı kılığına girip uyuşturucu pazarlığı yaptın, bir açık olsa, anlasalar belki yanımızda olmayacaktın ama ordaydın.
yıllarca hizmet verdin memleketine.
şimdi seni ve arkadaşlarını üç kuruşluk geyiklerine malzeme eden var.
ben hiç siklemiyorum onları baba.
adam yerine koymuyorum.
seni seviyorum baba.