beyin

entry378 galeri video2 ses1
    90.
  1. --spoiler--
    BEYNiMiZiN SIRRI


    Beynimizin Sınırı Ne?
    Uzmanlar beynimizin potansiyelinin ancak %10'unu kullandığımızı
    söylemekteler. Bu düşük orana rağmen insanoğlunun başardıklarını görünce
    beynin ne denli büyük bir potansiyele sahip bulunduğunu ve aslında uyuyan
    bir dev olduğunu anlıyoruz.
    Böylesi güçlü bir hafıza, düşünme ve kavrama becerisiyle donatılmış beyin,
    vücudumuzun en mükemmel organıdır. Mükemmelliği ise fonksiyonlarının henüz
    tam anlamıyla açıklığa kavuşturulamamış ayrıntılarında gizlidir.
    Beynimiz vücudumuzun bilişsel, duyusal ve duygusal tüm fonksiyonlarını
    yönetir. Çok hassas bir sistem olan beynimiz, elektrik sinyalleri ile
    çalışan sinir hücreleri, bunları barındıran ve beslenmelerine destek olan
    hücreler ve kan damarlarından oluşur.
    Beyin özel bir sıvının içinde yer alır. Aksi takdirde beyin kafatasına
    doğrudan temas eder ve kendi ağırlığı altında ezilirdi. Bu da kişinin
    ölümüne sebep olurdu.

    Her insanın Beyin Yapısı Aynıdır
    Yapılan araştırmalar bir dahinin sanıldığı gibi özel bir beyin yapısına
    sahip olmadığını göstermektedir. Her insanın beyin yapısı aynı olduğu halde
    kimileri onu oldukça süratli ve etkili kullanırken diğerleri için durum tam
    tersi oluyor. Yani herkes beynini tanıyıp onu maksimum yararı alacak şekilde
    kullanamıyor. Kullananlar ise bunu nasıl başardıklarını bilmiyorlar.
    Şu anda beyninizde gerekli ya da gereksiz, farkında olduğunuz ya da
    olmadığınız pek çok bilgi depolanmış durumda. Sahip olduğunuz bu büyük gücü
    harekete geçirmek, uyuyan devi uyandırmak gerek. Her şeye yatırım yapıyoruz,
    peki beynimize ne kadar yatırım yapıyoruz? Benjamin Franklin söyle diyor:
    "Cebinizdeki parayı zihninize boşaltırsanız, zihniniz cebinizi parayla
    dolduracaktır."
    Midemize yaptığımız yatırımın çok azını beynimize yapmış olsak sizce ne
    olur?

    Beynimizin Elektrokimyasal işleyişi
    Bütün insanların beyni aynı elektro kimyasal yapıyla çalışmaktadır.
    Sorunları çözerken, rahatladığımız anlarda, derin bir uykudayken, virajlı
    bir yolda araba kullanırken ya da yaratıcı olduğunuz hallerde...
    Siz tüm bunları yaparken beyninizde neler oluyor hiç merak ettiniz mi?
    Beynimiz elektro kimyasal faaliyetlerde bulunan harika ötesi bir fabrika...
    Düşündüğünüzde, konuştuğunuzda, koştuğunuzda, yorulduğunuzda, kısacası her
    an çevrenize her biri beynin sinirsel etkinliğinin bir çeşidi olan beta,
    alfa, teta ve delta dalgalarını yaydığınızı biliyor muydunuz?
    Beta dalgaları, fazlasıyla meşgul olduğumuz hallerde devreye girer. Bunlar
    hızlı, seri ve inişli dalgalardır. Heyecanımız arttığında veya dış
    faktörlerce fazlaca uyarıldığımızda beta dalgaları aktif hale gelir. Konuşan
    biri beta dalgaları yayar. Mesela ders veren bir öğretmen beta dalgaları
    saçar. Konuşma sırasında tartışma çıkar, ortalık gerginleşirse beta
    dalgalarının frekansı artar.
    Alfa dalgalarına gelince... Rahatladığınızda, heyecanınız yatıştığında alfa
    dalgaları devreye giriyor. Alfa dalgalarının genliği beta dalgalarına
    kıyasla daha yüksek, frekansı ise daha düşük.
    Teta dalgaları zihnimizin bilinçsiz olduğu hallerde ortaya çıkar; ancak
    bastırılmış duygular da aktifleşir. Yaratıcılık için ihtiyaç duyulan
    beyinsel bağlantılar da teta dalgaları sayesinde kurulur. Uzun bir yolda,
    dümdüz asfaltta ilerlerken, sakin bir yürüyüşteyken etkin beyinsel dalganız
    teta olur. Bu dalga ilginç ve yaratıcı fikirlerin dalgasıdır.
    Delta dalgaları ise son derece düzensiz yayılırlar. Uykunun en derin
    seviyelerinde, yatakta kitap okumaya başladığınızda...
    Araştırmalar teta ve delta dalgalarının özellikle yaratıcılıkla ilgili
    olduğunu, bu dalgaların beynimizin içine odaklanmamıza yardım ettiğini ve
    yaratıcı düşünceyi ortaya çıkardığını ileri sürüyor. Bu dalgaların en aktif
    olduğu dönem uykudan uyanma dönemi. Yani yaratıcılığınızı konuşturmak
    istediğinizde uykudan uyanma saatlerini seçmeniz gerekiyor.
    Beynimizi Tanıyalım
    < Yetişkin bir insanda 1.4 kg. dır.
    < Toplam ağırlığımızın %2'si kadardır.
    < Vücuttaki kanın %15'ini beyin kullanır.
    < Alınan oksijenin % 25'i beyne gider.
    < Gıdaların % 20'sini beyin kullanır.
    < Beynin hacmi doğumda bir yetişkinin beyninin % 25'i, altı aylıkken %
    50'si, 2,5 yaşındayken % 75'i, 5 yaşındayken de % 90'ı kadardır.
    < Beyin mesajlarının hızı saatte 580 km. yi bulabilmektedir. Bu yüksek hız
    sayesinde ayaklarımızdan gelen herhangi bir uyarının başımıza ulaşması
    saniyenin yüzde birinde gerçekleşir.
    < Enerji olarak değerlendirmek gerekirse teorik olarak beynin içinde
    istanbul, izmir ya da Ankara gibi büyük bir şehri kurmaya yetecek
    potansiyelde atom enerjisi vardır.
    < Her saniyede 10 yeni bilgi yüklense bile ortalama ömürde bir insanın
    hafıza kapasitesinin yarısından çok azı doldurulabilir.
    < Bugüne kadar beyin işlevlerinin % 5'i aydınlatılabilmiştir. Beyin hakkında
    2500 yıldır devam eden araştırmalar günümüzün teknolojisi ile oldukça hız
    kazanmış, bu mucize organ hakkında bildiklerimiz son 10 yılda önceki
    zamanlara göre kat kat artmıştır.
    < "Beynim yoruldu, dinlenmeye ihtiyacım var." diyenleri duymuşsunuzdur.
    Ancak beynimizin yorulması fiziksel olarak mümkün değildir. Elektro kimyasal
    sistemlerle çalışan beynimizin kas sistemi ile çalışan el, kol, göz gibi
    organlardan farklı yanı yorulmamasıdır.
    < Beyin sinir hücrelerini telefon şebekesine benzetirsek, beynin 1 gramında
    bulunan nöronların bağlantı kapasitesinin dünyadaki telefon ağına eşit
    olduğu söylemektedir.
    < Hesaplara göre hafızamız, ortalama 70 yıldan fazla olan hayatımızın her
    saniyesinde 11 olay kaydeder ve bunu rağmen beynimizde potansiyel halde
    kullanılmayı bekleyen çok büyük bir boşluk yer alır.
    < insan beyni glikozla çalışan ve özel bir işçilik istemeden yapılmış genel
    amaçlı süper bir bilgisayar olarak adlandırılabilir.
    < Beyin, dakikada yüz bin kelimeyi (ortalama 400 sayfa) anlayabilecek bir
    kapasiteye sahiptir. Ama gözümüz bu kadar fazla bilgiyi beynimize
    gönderemez.
    < Vücudumuzda yaklaşık 500.000 dokunma detektörü, 200.000 ısı detektörü ve 4
    milyon acıya duyarlı, hassas alıcı vardır. Bunlar kesintisiz olarak
    beynimizin ilgili yerlerine bilgi aktarmaktadır.
    < Beyin, yaşamsal faaliyetlerimizi sürdürmemize yardımcı olur, 24 saat 7 gün
    bizim için çalışır. Asla yorulmaz. Biz dinlensek de o çalışmaya devam eder.

    Neden bazen beynimizin kilitlendiğini ve sıkıldığımızı hissederiz?
    Bunun üç nedeni vardır:
    1- Aynı şeyleri monoton ve kesintisiz olarak tekrar tekrar düşünmek.
    2- Üst üste gelen bilgileri organize edemeden öğrenmek.
    3- Fiziksel yorgunluk içinde bulunmak.
    --spoiler--
    0 ...