emrah: sonra içeriz abi, otursana abi az konuşalım, neden duymazdan geliyorsun.ne oldu yine yıldırım gelmiyomu. ?
murat: bilmiyorum ya hacı gelmek istemiyor galiba
emrah: neden gelmek istemesinki abi ya, aranızmı bozuk yoksa.
murat: yok hacı aramız bozuk değil ama neden gelmek istemiyor yada istiyomu acaba aslında bunuda anlamış deilim.
emrah: tartıştınız mı ki?
murat: cigara içelimmi hacı ?
emrah: fena olmaz valla abi içelim.
murat: yıldırım gelirmi sence hacı? abisini yalnız bırakmayı hangi kardeş isterki...
emrah: abi walla bilmiyom ama, yıldırım abisini, annesini, kısacası ailesini üzdüğünü hiç görmedim, kıracağınıda sanmam. bak gör gelecek ahanda şuraya yazdım..
murat: inşallah, hacı gelse çok iyi olacak.
emrah: ewet abi.
murat: Sonra fark ettimki su akıyor, rüzgar esiyor, yağmur yağıyor. Her şey yine aynı şekilde oluyor, öyle bir yere geldimki sıcak ve soğuk aşk ve nefret savaş ve barış üşümek ve sonra ıslanmak gibi....gitsem ayrılık olur kalsam çöl.Gidersem bende hasret olur ve belki beni sevenlerde özler ama anladımki Özlem'den hiç kimse ölmüyor...ama ben ölüyorum nefes alıyorum önemsiyorum ve gitmek istiyorum. Anladımki hasret yeni bir aşka kadar sürüyor...