anlayamadığım şekilde herkesin sevgiliyi çok sevme gözüyle baktığı olaydır.
anneyi çok sevin, yaradanı çok sevin, hayvanınızı çok sevin, çiçek sulayan halinizi çok sevin. yahut zaten kökü (sev)-mek olan, sevgiliyi çok sevin.
lakin illa ki çok sevecek bir şeyleri olmalı insanın.
ve tabi ki her zaman sevdiğin derece de sevilmeyi beklemek, sonunu hüzün ve yahut yenilgi olarak düşünmek saçmasapan bir beklenti ve önyargıdır. yeri geldiğinde her şeyi göz ardı edip ne büyük sevdim deyip, kendiyle gurur duyabilmeli insan. bu gururu yaşamayan insanın zaten sevebilme yetisini sağlayacak yüreğinin olduğu şüphelidir.