yusuf halaçoğlu

entry268 galeri video1
    77.
  1. odatv'ye 23 eylül 2010 günü ülkemizde "500bin kripto ermeni var" açıklamasını yapan eski ttk başkanı. bu da odatv'nin yaptığı haber:

    Ermeni Patrik Vekili Aram Ateşyan'ın çevrelerinde "Müslüman Kürt" olarak bilinen Ermenilerin asıl kimliklerine dönmeye başladığı yolundaki açıklaması, Türk Tarih Kurumu eski Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu'nun "Kripto Ermeniler" konusundaki suskunluğunu bozmasına yol açtı. Prof. Halaçoğlu, ülkemizde en az 500 bin "kripto Ermeni" olduğunu belirterek, bu gerçeği söylediğinde kendisini "kafatasçılıkla&" suçlayıp, yargısız infaza tabi tutanların, bugün bunu açıklamasının sebebinin, Ermenilere emlak verme ve Türkiye'yi tazminat ödemeye zemin hazırlama olduğunu öne sürdü.

    15 gün kadar önce eşini kaybeden Prof. Halaçoğlu, Akdamar Kilisesi'nin ayine açılmasının ardından Ermeni Patrik Vekili Ateşyan'ın yaptığı açıklama üzerine Türk Ocakları internet sitesinde bir yazı kaleme aldı.

    Halaçoğlu'nun, "Kimliklerine Hırıstiyan Yazdıranlarla ilgili Bir Değerlendirme" başlıklı yazısı şöyle:

    "21 Eylül 2010 tarihli Hürriyet Gazetesi'nde Van kaynaklı Okan Konuralp tarafından bir haber yayınlandı. Haber, "Artık kimliklerine Hıristiyan yazdırıyorlar" başlığı altındaydı. Aslında gündemde Van Gölündeki Akdamar kilisesindeki ayin vardı. 95 yıl sonra bu kilisede yapılan ilk ayin olarak verildi. Bu ayin Türkiye'de hep gizli kalmış bir konunun ortaya çıkmasına vesile oldu ve demokratikleşmenin sonucu olarak, şimdiye kadar kimliklerini gizlemek zorunda kalmış olan Ermenilerin tekrar asıl kimliklerine dönmesi olarak değerlendirildi. Gerçek böyle miydi yoksa farklı bir boyut mu vardı? Bu arada Türkiye Ermenileri Patrikliği Patrik Genel Vekili Sayın Aram Ateşyan'ın Müslüman olan yeğenlerinin 4 ay önce nüfus cüzdanlarına Hıristiyan yazdırdıkları yer almaktaydı bu haberde. Bu kimselerin bölgede "Müslüman Kürt" olarak bilindiği de eklenmişti. Öte yandan "dışarıda Müslüman ama aile içinde Ermeniydik" dedikleri de yer aldı. Bu şekilde son bir yıldır önemli şekilde asıl kimliklerine dönmeler olduğu vurgulandı.

    2007 yılında Kayseri'de Avşarlar Sempozyumunda bir konuşma yapmıştım. Bu konuşmamda, "Kendisini Kürt ve hatta Kürt Alevi gösteren Ermeni dönmeleri"nden bahsetmiştim. Yer yerinden oynamıştı ve benim kafatasçılığım dahil, söylenmedik söz ve hakaret kalmamıştı. Konu öylesine sunulmuş ve çarpıtılmıştı ki, yargısız infaza uğramıştım. Halbuki gerek Türkiye'deki Ermeni soykırımını savunanlar, gerekse diaspora, Anadolu'da yaşayan Ermeniler nerede diye sormaktaydılar. Sözlerimde ne Kürtlere, ne de Alevi vatandaşlarımıza hakaret vardı. Ben, bir bilim adamı olarak nerede olduklarını belgeyle açıklamıştım. O zamanki söylediklerimin tümü Amerikan arşiv belgelerine dayanmaktaydı ve hatta isim ve köy adlarına kadar bilgi bulunmaktaydı. Arşiv belgesi Ermeni asıllı görevliler tarafından hazırlanmıştı ve raporun adı da "Ermeni Kürtleri" ismini taşımaktaydı. Bu belgede hangi Ermeni cemaatinin hangi Kürt aşireti ismini aldığı, bunların bulundukları yerler ile alt birimleri ve oturdukları köylere kadar her şey kaydedilmişti. Ama bana bu bilgileri nereden aldığım hiç sorulmadı. Sadece neden konuştuğum ve bunu açıklamakla ırkçılık yaptığım suçlamalarında bulunuldu. Bugün ne oldu da beni darağacına çektikleri bir konuda rahatça herkes binlerce Ermeni'nin bu şekilde Müslüman kisvesi altında olduğunu söyleyebilmekteler. "Mahalle baskısından kurtuldukları" iddiası tamamen safsata.Çünkü o tarihte beni o bölgeden arayan vatandaşlarımız bunların hepsini bildiklerini ifade etmişlerdi ve gerçekten de başta Patrik Hazretleri olmak üzere herkes kimlerin ve hangi köylerin bu şekilde "kripto Ermeni" olduğunu bilmekteydi. Hatta 1977 yılından beri misyonerlerin bu türden Ermenileri tespit etme gayreti içinde olduğu, toprağı bol olsun Hrant Dink tarafından da dile getirilmişti. Benim tespitim bugün en azından 500 bin Ermeni'nin bu şekilde bulunduğudur.

    Ermeni olmak ne suçtur, ne aşağılanacak bir durumdur. Türkiye'de bugün Ermeni asıllı vatandaşlarımız bulunmaktadır ve birçoğu ile de yakın ilişkilerimiz mevcuttur. Bence asıl Ermeni vatandaşlarımızın çektikleri sıkıntı, bu şekilde kendini gizleyen Ermeni asıllı olanlarla, soykırım safsatasını ortaya atanlardır. Tarihte hoş olmayan birçok olay olmuştur. Fakat hiçbirinin bu kadar uzun süre ve kangren haline geldiği görülmemiştir. Konunun kişiselleştirilmesi kimler tarafından yapılmıştır; bunun iyi değerlendirilmesi gerekir. Nitekim hatırlanacağı üzere ben kişiler üzerinden hareket etmemiştim ve bu şekildeki kişilerin kendilerinin açıklama yapmasının doğru olacağı kanaatindeydim. Halen de aynı düşünceyi taşıyorum. Ancak Türkiye'de meydana gelen bir takım olayların iyi anlaşılabilmesi için de bu konunun açıklığa kavuşması gerektiğini düşünüyorum. Ama maalesef son zamanlarda Türkiye bir etnisite cenneti haline getirildi. Bence asıl ırkçılık bu şekilde ülke insanlarının farklılaşmasına zemin hazırlamaktır. Şimdiki ortam Türkiye'nin yakın bir gelecekte tamamen ayrışmasına yol açacak bir biçimde gelişmektedir. Bu son durum da, üstü örtülü olarak Ermenilere emlak vermek ve bir yerde tazminata zemin hazırlamaktır.

    Gerçekte ise bu olay tamamen aydınlandığında, Ermeni soykırım iddialarının ne kadar yersiz olduğu kesinlikle ortaya çıkacaktır. Türkiye, terör meselesinde ve ayrılıkçı Kürt konusunda ciddi merhaleler kazanacaktır. Hatta ülkemizde öz be öz Türkmen olan Alevi vatandaşlarımız üzerinde oynanan oyunlar ortaya çıkacaktır. Tabii bütün mesele, bu konuyla korkmadan yüzleşebilmek veya bunu bilmek isteyip, istemediğimizdir. Tıpkı bu günlerde Akdamar Kilisesi'nin haçının yerine takılması taleplerinde, gerçek haçın Alman arşiv belgelerinde yer aldığı üzere, 1907 yılında Ermenistan tarafından gelen Michellian çetesinin, kiliseyi yağmaladıktan sonra haçını da çıkarıp eşine hediye götürmesini bilmek isteyip, istemediğimiz gibi. Yoksa biz çevremizde binlerce Ermeni asıllıların olduğunu çok iyi bilenlerdeniz."

    http://www.odatv.com/n.ph...to-ermeni-var--2309101200

    Not: Bu yazıyla ilgili yorumlardan birini yazan Jamal rumuzlu yazar, yurtdışında rötar yapan uçağını beklerken tanıştığı bir ermeni'yle olan konuşmasını nakletmiş:

    Yurtdışında bir havaalanında 10 saat rötar yapan uçağımı beklerken tesadüfen bir Ermeni ile tanıştım. Hatta tanışmamıza kendisini Türk sanıp, "Türkçe biliyor musunuz?" diye sormam vesile oldu. Kendisi gülümseyerek ingilizce cevap verdi "Hayır ama sizin komşunuzum." Kendisine her ne kadar temkinli yaklaşsam da sohbetimiz tam 10 saat sürdü. Kültürlü ve tarihe meraklı bir adamdı. Bir süre sonra ben Ermeni Katliamı diye bir şeyin olmadığını, Türkler' in bir karalamaya tabi tutulduğunu, binlerce sene Osmanlı' nın kendilerine "Millet-i Sadıka" dediğini ateşli bir şekilde anlatırken o bana sadece şunu söyledi: "Türkler' i savunmaya çalışma, soykırımı yapanın Türkler olmadığını okumuş ve vicdan sahibi her Ermeni bilir." Çok şaşırdım, tam da kendimi daha da sertleşebilecek bir tartışmaya hazırlarken şok oldum. O şöyle devam etti: "ingilizler, genelde hayvancılıkla ilgililenen ve göçer hayatı yaşayan Kürtler' i -sizin malınız mülkünüz yok, Ermeniler refah içinde, Onlar Müslüman değiller, Onlara saldırın ve malları sizin olsun- diyerek provoke etti *. Ben Türk Halkı' nı suçlamıyorum, suç bu provokasyonu menfaat çatışmasına dönüştüren Kürtler ve Onlar' a göz yuman ittihat' ın 2 paşasıdır (Cemal ve Talat). O denli ki, techirden sonra ülkelerinde duramayıp Avrupa' ya kaçtılar, madem suçsuzdular neden kaçtılar?". Şok olmuştum, bir Ermeni' nin böyle bir şey söyleyebileceği aklımın ucundan bile geçmezdi. Türkler' e ve Cumhuriyet' e yakıştıramadığı tek olay 6-7 Eylül olaylarıydı ve bizim tarihimizle ilgili bir çok şeyi bizden iyi biliyordu. Ayrıca Türkiye' de bir çok Ermeni' nin "Müslüman" kisvesiyle yaşadığını, istanbul' da yaşayan Ermeniler haricinde kimsenin kimliğini açıklayamadığını söyledi. Abarttığını düşünürken daha da ileri gitti: "Cumhurbaşkanınız' ın Ermeni olduğunu biliyor muydun?" Ben bazı iddiaların ortaya atıldığını ama Anadolu' da yaşayan herkesin farklı ırklarla karıştığını gevelerken O ısrarla şunu da ekledi: "Cumhurbaşkanınız Ermeni kanı taşıyor. Her Ermeni gibi O' nun da bir kaydı var Ermenistan' da" Bunun doğru olup olmadığını bilemiyorum, bir dönem Canan Arıtman ortaya atmıştı ama ben çok ilgilenmedim açıkçası, çok önemli değildi. Böyle ilginç bir yazıyı görünce başımdan geçen bu ilginç olayı sizlerle paylaşmak istedim. Lütfen hiç kimse etnisitesi nedeniyle alınganlık yapmasın, kimseyi kişisel olarak işaret ederek zan altında bırakmak niyetinde değilim.
    0 ...