yuvarlak bir masa etrafında toplanmış, kendi dillerince sohbet eden dilsiz bir arkadaş grubunu izledim geçen gün. birden birisinin dikkati başka bir yöne kaydı, başka tarafa bakıyordu. ona "seslenmek" isteyen arkadaşı ise umutsuz bir şekilde el sallıyordu kendince. o an öyle kötü oldum ki anlatamam. düşünsenize arkadaşına bir şey anlatcaksın ama adını bile söyleyemiyorsun, bana bak bile diyemiyorsun ardından. çocuk arkadaşı görene kadar el salladı masanın diğer ucundan. içim gitti sözlük, içim gitti.