beklediğini alamamaktır kimi zaman...
harcadığı emeğe acımak , belki de o andan sonra pes etmektir...
sonuna kadar savaştığını düşünüp , savaşın sonunda zaten yenik başladığını anlamaktır...
havasını almaktır bazılarına göre.
belki yenilmek , belki de küsmek için bir sebep...
zoruna gitmek , o anda orda olmayı , belki de o konuşmayı yapmayı istememektir...
o anı yaşanmamış sayıp , 'keşke' çekerek yoluna devam etmektir...
sineye çekmektir bazen de...
içinde biriktirmek , ezildiğini bile bile susmaktır...
bağırmak isteyip de bağıramamaktır!
elinden bir şey gelmemesidir!
haklısın deyip , boynunu bükmektir...
susup kalmaktır , onca şeye rağmen!
''benimde söyleyeceklerim'' var deyip bir türlü söyleyememektir...
hep susmak , belki de kendi kendine konuşmaktır...
sinirlenmek ama kimseye anlatamamaktır!
zoruna gitmek , cehennemin dibine gitmekten bile kötüdür dostum...
işte böyle bir şey zoruna gitmek...
ya da belki de;
arkasını döndüğünde bir hiç görmektir...