kayseri

entry859 galeri video3
    228.
  1. Doğup büyüdüğüm ve babamı benden alan şehirdir. Kıroları hiç çekilmezdir. Şahsımca tanık olunan gerçek bir hikayeyi aktarmak istiyorum, ne kadar tehlikeli kırolara sahip olduğunu anlayabilmek için; Bir ramazan bayramı, belediye halk otobüsündeyiz, sivri burun siyah kunduralı beyaz çoraplı siyah kumaş pantolonlu beyaz gömlekli yakası bayağı açık ve kolyeli bir genç yanında sevgilisi ile otobüse girer. Arka yerlerden birine oturur sevgilisi ile. Daha sonrada orta yaşlarda bir çift henüz 3-4 yaşlarında çocukları ile büyük ihtimal de bayram ziyareti için otobüse binerler. Karı koca orta kapının hemen arka yanındaki koltuğa otururlar, çocuk müstakil oturmak ister ve bu kıronun sevgilisi ile oturduğu koltuğun onüne oturur. Babası arkasını dönerek oğluna şakalar yapar, tam bu esnada geçen diyalog;
    - önüne bag gardeşim
    - ne dedin sen?
    - önüne bag dedim sağarmısıng!
    - oğluma bakıyorum lan oğluma, ne işim olur sizinle
    - birde evli adamsıng lan, milletin namusuna neden bakarsıng!
    Bunun üstüne baba dayanamaz kıronun yakasından tutar bir kaç tane yumruk atar, otobüsteki diğer yolcular ayırırlar, ama hala kıro küfretmektedir, baba dişli çıkmıştır ve rezil olmuştur yanındaki sevgilisine hava atarken( ki ben bundan artis davrandığını düşünmüştüm), kıro küfürlerine devam etmektedir, baba küfretme diye ne kadar da ikaz etse olmaz kıro devam eder. Baba dayanamaz ve kulaklarıma kazınan o sözü söyler "sen namusum dediğin insana güvenemiyorsan ben ne yapayım ulan" der. Bunun üzerine kıro telefona sarılır. "Durağa gelin bir işimiz var" der, söylediği sadece bu cümledir telefonda. Abartmıyorum sadece iki dakika sonra durağa geliyoruz ve elinde beyzbol sopaları ile 4 tane adam bekliyor haldedir. Gerisini artık anlatmasam daha iyidir heralde.
    2 ...