tıp fakültelerine imam hatiplileri dolduralım, evet. diğer tüm fakültelere de sonunda olacağı buydu. ister spekülasyon deyin ister erken seçim arayışı böyle bir olayın yaşandığı sabittir (gazete tekzip yayımlamamıştır tekzipin ne olduğunu öğrenin önce) ve bu ne ilk ne de son olacaktır. senelerdir erkek hastaları dokunmadan muayene eden yüzlerce türbanlı doktor gördü bu memleket, ya haber olarak gazetelerde ya da bizzat kendi çevresinde. olay konya'da yaşanmışmış, muhatabı da bir çobanmış. ben bunun aynısını bursa gibi bir büyük şehirde de bizzat yaşadım (çok şükür ki o gece yüksek tansiyondan beyin kanaması geçirmedim) ve okuduğum haber beni hiç mi hiç şaşırtmadı. tabi olan bitenden habersiz aslında haberi ya da ilgisi olacak kadar kapasite sahibi olmayan muhafazakar bünyelerin sözlük ortamında "vay efendim yalanmış, iftiraymış..." demelerini normal karşılıyorum. çünkü yaraları deşilmiştir, mağlup olduklarının en büyük resmidir bu olaylar, rezilliklerinin vesikasıdır. tesettur rezilligi. türbanlı olduğu için testis ultrasonu çekmeyen doktor. sebep? çünkü onun aklında yer eden düşünce "ele almak", kızımız ultrason çekerse eline almış olacak, cehennemde yanacak, varsın hasta kaybetsin bir organını, ölsün gitsin kime ne? nasıl olsa ertesi gün ince bıyıklı baş hekimi onu korumaya alacak, bir kaç çember sakallı zibidi çobanı ziyaret edip kan parası (sus parası) verecek olay kapanacak.
ama bu olayın failleri bizleriz! bizler... buna yıllardır göz yuman türkiye vatandaşları. tıp fakültesinde ölü erkek kadavrasına bile elini sürmeyen tesettürlü zihniyete, mühendislik fakültesinde alkol tüpüne "haramdır" diye dokunmayan tesettürlü zihniyete, gözümüzün önünde türban üstü perukla gezinen devlet memurlarına, ataturk'ü diktatörmüş gibi anlatan, küçücük beyinleri zehirleyen türbanlı ilkokul öğretmenine, hastanelerde erkek hastasını ölüme terkeden türbanlı doktorlara tepkkisini gösteremeyen bizler suçluyuz aslında.
tesettür neyi örtüyor? saçı mı beyni mi? ortada...
