istanbul, istanbuldur. belki resmen baskent değildir, ama herkes gizliden gizliye bilir ki her olay istanbul´da döner, sonra türkiye´ye yayılır. bu, böyledir...tv´ler hava durumunu anlatırlarken ilk önce "istanbul´daki havayı" söylerler. bunu onlara hiç kimse tembih etmemiştir. bunu gayr-i ihtiyari yaparlar.
haddızatında kuvay-ı milliye dediğimiz bize bu vatanı hediye eden bütün güç, mustafa kemal´de dahil olmak üzere, istanbul´dan anadoluya yapılan "beyin göçü" sayesinde gerçekleşmiştir. yakup kadri´ler, halide edip´ler, fevzi çakmak´lar istanbul beyefendisiydiler, ya da hanımefendisiydiler.
mustafa kemal pasa´nın ağzındaki türkçe aksansız billur gibi istanbul türkçesidir.
bir şehir "başkent" olmadan da başkent olabiliyorsa, işte esas başkent o şehirdir.
bu şehir de istanbul´dur.
örnek : "paris" fransa´nın resmen başkenti olmayabilirdi. ama herkes bilir ki, 2.dünya savaşında mesela paris başkent degildi, ama herkes bilir ki, "paris fransa´nın başkentidir" bugün başkent marsilya olsaydı, onlar da hava durumunda ilk paris´i anarlardı.