son zamanlarda öğrencileri üzerinde fazlasıyla baskı kurmaya başlamış okul, ki bunun en önemli göstergesi alınan yeni güvenlik görevlileri.
eskiden kampüse 12den sonra girdiğinizde sorun olmazdı, 40 yılda bir adınızı yazardınız, o da istemeseniz olmazdı. artık bu hiç sekmiyor.
bilen bilir, a4 kapısının yanındaki otoparkta içilir, muhabbet edilir. artık orada içemiyorsunuz, çünkü yasak, güvenlik uyarıyor.
artık yurtlara 12den sonra girdiğinizde savunma yazmanız gerekiyor, eskiden sadece geç girdiğinizi belirten listeye adınızı yazıyordunuz, ki sıkı değildi.
eskiden gece dışarıda oturabilirdiniz, devrimde sabahlayabilirdiniz, artık uyarılıyorsunuz, hatta kimliğinizin alınabileceğiyle tehdit ediliyorsunuz.
eskiden yurtta odada kalanların ortak kararıyla odalarda küçük değişiklikler yapabiliyordunuz, masanızın konumunu değiştirmek, buzdolabının yerini değiştirmek gibi, artık yapamıyorsunuz, çünkü yasak!
eskiden kapıdan elimde birayla girerdim naz dönüşünde, artık siyah poşeti göstermeden kaçmaya çalışıyorum, çünkü güvenlikler içeri almıyor!
kısacası efendim, ahmet acar'ın akp'nin demokratik açılım adı altında uygulamaya çalıştığı baskı kriterlerini, islami kuralları, "kız çocuğu bu saatte dışarıda gezmez" anlayışını -ki bu durum yaşandı, haberin linkini bulamadığımdan buraya koyamıyorum- türkiye'nin en özgür üniversite'sine yansıttığını görüyoruz. artık odtü sadece ülke için değil, kendisini kurtarmak için de muhalifleşmek zorunda. okuldaki baskıyı, yapılan saçmalıkları sadece sol görüşlü öğrenciler değil, sağ görüşlüler de kabul etmekte.
kısacası efendim odtü oldukça zor durumda, bu durumdan kurtulması da akp zihniyeti başta olduğu sürece hiç kolay görünmüyor.