gerçek bir rpg'dir. sınırlı ingilizcemle, bir elimde sözlük, diğerinde not aldığım kalemle ilk oynayışımdan beri defalarca bitirdiğim, her seferinde farklı farklı durumlarla karşılaştığım oyundur. kabuslarımda frank horrigan diye sayıkladığım olmuştur, marcus'un cassidy'i her öldürüşünde(ki her iki combattan birinde yapardı bunu) oyunu bir önceki kayıt noktasından yüklemiş, en sonunda dize gelip cassidy'i bir şehirde bırakmışımdır. 2 robot, 1 gerçek, 1 de random encounterda karşılaştığım ve peşime takılan 4 köpekle sürü lideri modunda gezinmişimdir. vault city'e kabul edildiğimde oyunu bırakıp evin içinde 'citizen oldum' çığlıkları eşliğinde dans etmişimdir. sevişirken basılınca zorla evlendirildiğim kocamı hizmetkar olarak satmış, sonra vicdan azabına dayanamayarak önceki bir kayıt noktasına dönmüşümdür.
elime geçen bir walkthrough'da 'first bitchizen lynette' yazısını görünce gülmekten nefessiz kalmamın nedenidir bu oyun.