24 ekim 2007 beşiktaş liverpool maçı

entry142 galeri video2
    138.
  1. tribündekilerin hayatları boyunca unutamayacağı yegane maç...

    3 yıl geçti aradan farkındayım ama unutamıyorum ulan ne yapayım. yemişim liverpool u. kim yenerse yensin ben o gün hayattan aldığım hazı, eğlenceyi bir daha yaşayamayacağımdır.

    liverpool a olan aşkımızdan dolayı gitmişimdir maça. inönüye çok gitmişliğim vardır ama kartal gol gol gol tezahuratı çıktı çıkalı pekte alakalı değildim açıkcası. çok iğrenç ve takımı geren bir tezahurat. çarşının bu tezahuratta bir halt varmış gibi paso yapmasını da hiç anlamıyorum....

    neyse efenim kişisel fantazilerimizi bırakıp tribünleri anlatalım. maça 1 saat kala çok rahat bir şekilde eski açıktaki yerimi aldım. neden eski açık diye sormayacağını umuyorum. kop orada lan neden olacak. numaralı kısmındayım bu arada. çarşıyı ve kop aynı karede olsun rahat rahat göreyim.

    o gün şehitlerimiz vardı. açıkcası şuan kaç kişiydiler hatırlamıyorum. kapalıda boydan boya bir türk bayrağı açıldı. sonra borozanlarla saygı duruşunda bulunmuştuk. 30 bin kişi hiçbir anons yapılmadan sadece ve salt kendi isteği ile saygı duruşunda bulunuyordu. kimseden çıt çıkmaması herhalde belirli bir komutla bu işin yapılmamasındandı diye düşünüyorum.
    milliyetçi duyguların damar damar üstüne bindiği anlardı kısacası.

    o gün oraya gelen seyircilerin,( pardon normal maçlarda seyirci olur) bağırmaya çağırmaya haykırmaya gelen kişilerin hepsi haykırıyordu resmen.
    yağmurlu bir gün olduğundan açık tribünlerde beyaz yağmurluklar dağıtılmıştı. yeni açık ilk defa bana bu kadar devasa boyutta gözüküyordu. evet yağmurluklar yüzünden. çünkü zıplayan hoplayan kişileri neredeyse tek tek sayabiliyordum. aralarda beyaz yağmurluklar ve yağmurluksuz insanlar... sanırım yağmurluksuz değillerdi şeffaf yağmurluk vermişlerdi şimdi hatırladım çünkü üstümde yağmurluk benzeri şeffaf bir halt vardı...

    önce üst taraf lay lay lay ooooo sonra alt taraf lay lay ooo çekerken, büyük ihtimal kapalı üsttekilerin dikkatini çekmiş olacak eski açıkta yani benim bulunduğum tribünlerden hoş bir dalgalanma oldu. lan biz bunu niye tüm tribünlerle beraber yapmıyoruz diye bir düşünce geldi herhalde o anda akıllarına.

    normalde çarşı altlı üstlü ve üstlü altlı tezahuratı sever. çünkü daha senkronize gider. daha çabuk sıra sana gelir ve görebildiğin adamları bağırın lan diye daha çabuk gaza getirebilirsin.

    neyse efenim maçın ve oradaki 30 bin kişinin hayatlarında unutamayacağı 15 dakika 50. dakikalarda filan başlamıştı. çarşının o maçtan önce denediği ama bir türlü tribünlerin hepsine yayamadığı tezahuratın tribünlere tam manasıyla yayılma anı gelmişti.
    önce eller kollar sallandı sonra omuz omuza yapıldı falan filan.

    15 dakika o stadyumdaki (futbolcular dahil) kimsenin maçı izlediğini zannetmiyorum. tezahuratı her devredişimizde ulan bu sefer ne tür bir hareketle bize geri gelecek diye gözümüz resmen kapalının tam ortasındaydı. o an insan eğlenirken tabi tribünlerin televizyondan nasıl gözüktüğünü filan hissedemiyor. çünkü çok eğleniyorduk lan yoktu öyle bir eğlence.

    sonuç: eğlendik, eğlendik, eğlendik ve siz fani insanlar (buna beşiktaşlılarda dahil) bir daha hayatınız boyunca bu kadar eğlenebileceğiniz hiçbir maç göremeyeceksiniz. nereden mi biliyorum o maçtan sonra beşiktaşın galatasaray ın fenerbahçenin baya bir avrupa maçına gittim ama o tadı hiçbirinden alamadım...

    galatasaraylılar için o ana uzaktan ama baya bir uzaktan yaklaşabilecekleri maç real ve milan maçı.
    fenerbahçeliler için chelsea ve birazda psv maçı diyelim
    trabzonlular için 96 istanbulspor maçıdır.

    gerçi ben bu maçlara gittim ama en eğlendiğim maç yüzde yüz katışıksız bir şekilde bu beşiktaş-liverpool maçıdır.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük