iron maiden ın 2010 da çıkan taptaze albümü. maiden ın son albümü olabilir de olmayabilir de. maiden canımız isterse yaparız türünden bi açıklama yaptı.
01 satellite 15... the final frontier :
uzun introsunun ardından başlayan şarkı gaza getiriyor. klibinde uzay gemileriyle izlendiğinde tam film müziği dedirtiyor.
02 el dorado :
hüzünlü bir başlangıç ve daha sonra gelen yüksek ritim at koşturma hissi veriyor.
03 mother of mercy :
albümü ilk dinlediğimde coming home la birlikte aklımda kalan şarkı. nakaratı hoş, epik bir şarkı.
04 coming home :
solosunun beni benden alıp bi daha geri getirmediği, mother of mercy ile birlikte ağzıma sakız olan şarkı.
05 the alchemist :
albümün tek zayıf halkası. ı ıh olmamış. koymasaydınız daha iyi olurdu be maiden.
06 isle of avalon :
albümün asıl kısmının başladığı şarkı. seventh son of a seventh son a benzetirim powerslave den de bazı esintiler uyandırmadı değil.
07 starblind :
heavy metalcilerin progressive doruklarına ulaştığı şarkı. infinite dreams le birebir aynı yerleri var. ayrılık sonrası ilaç gibi gelir.
08 the talisman :
uzun başlangıç ve ani giriş yüksek sesle dinlendiği zaman titretebilir. konusunun denizler okyanuslar olduğu şarkı. biraz da karamsarlık sezdim. inişli çıkışlı vokallerle ordan oraya koşuşturuyor.
09 the man who would be king :
ortalama ile iyi arasında bir şarkı. bruce un yankıyla birlikte sesinin alçaldığı kısım albümün en sevdiğim yerlerinden.
10 when the wild wind blows :
rime of the ancient mariner, sign of the cross, for the greater good of god dan sonra iron maiden tarihine geçmiş en uzun şarkılardan biridir. tek kelimeyle mükemmeldir. tam bir masterpiece yapmış babalar. 11 dk olan şarkı bana 3 dk gibi geliyor ve baştan dinliyorum. albümün gözbebeğidir bu şarkı. ayrıca iron maiden ın en sevdiğim şarkısı olmuştur. kendisini tebrik ediyorum ve burayı dağıtıyorum.