anarşi ile özgürlük arayışını birbirine karıştıran öğrencilerin yumurta atması üzerine başbakan tarafından dile getirilen söylemdir.
bu ülkede bir kesim sırf dinlerinin gereği olan bir gereksinimi yerine getirdikleri için üniversite kapılarında manevi işkenceye maruz bırakıldılar. hem de seneler boyunca. ama özgürlük arayışlarını karşılarındakini fikirleriyle ezerek gösterdiler hep. yumurta vs kaba kuvvete şiddet gösterilerine asla yeltenmediler. zaten bu yöntemi ancak ve ancak fikirleri çarpık, beynine ve çenesine güvenmeyen ezikler kendilerine yol olarak seçebilir. karşısındakine maddi veya manevi olarak zarar verebilecek her yol şiddettir. evet bu yöntemleri seçenlere, muhalif olduğu kişiye yumurta atanlar da dahildir. evet buna ramazanda oruç tutmadıkları için başkalarını tartaklayanlar da dahildir. evet buna gösteri düzenleyip polise taş atıp kantinin camını çerçevesini masasını sandalyesini kıranlar da dahildir. sen fikrine ve fikrini ifade edebilme kabiliyetine güvenmiyorsan başvuracağın tek ve yegane yol kaba kuvvettir. sen üniversite öğrencisi olarak beynin en etkili cephanen, ağzın en büyük silahın olması gerekirken elinle tuttuğun taşın, yumurtanın veya silahın arkasına saklanıyorsan, o beyinden ne bu ülkeye hayır var, ne de kendine faydan var. okuma hiç boş yere. benim maaşımdan her ay peşin peşin kesilen vergilerle oluşturulan kaynakları boş yere israf etme. ananın babanın hesabına yatırdığı parayı boş yere çarçur etme. git bir tavuk çiftliğinde işe başla tavuğun götünden yumurtayı topla koliye koy en azından üretime o şekilde katkın olsun. kimse senden yumurtlamanı beklemiyor zaten.