yüzüme akan rimelim "ağladın" diyordu geçmişine. o an'a o insana, o zayıflığına. o, bir tek harf. ama içeriğindekileri ifade etmek için kelime kelime kocaman cümleler gerekli. de ben yoruldum. tam öldürdüm derken seni, bir ses, bir şiirle nasıl da yüzssüz arsız geldin rakı soframa utanmadan. sahi sen utanmazdın nasıl da unutmuşum. keyfimin içine limon sıkmana ben müsade ettim. çünkü bugün yine zayıfım, sana evet dediğim gün zayıf olduğum gibi. keşke demeyeceğim sadece çok kırılganım bugün. lütfen git. arsızlığın, edep bilmezliğin bugün uykuya yatsın erkenden. beni rahat bırak lütfen. sen ve anılar hepiniz gayya kuyusuna gidin. tenim ağlıyor bugün gözlerim değil. içim sızlıyor bebeğinden ayrı annenin sütten sızlayan göğüsleri gibi. hepiniz terk edip gittiğiniz gibi durun sözünüzde ve özünüzde. ihlal etmeyin düşlerimi. çözümü nedir ruhsal işkencenin. çözdüm, unuttum, bitti derken geri gelmesi tüm işkencenin. karın toprağa yağışı gibi tenime sızmış tüm acıların temizliği kaç yıl sürer. hayatımın kaç yılı eder hatamın bedeli. yanlış insan, yanlış karar... niye bir ömürlük gibi görünen acıdır bedeli. hani hatasız kul olmazdı, hani hata yapmak da mübahtı tövbemi etmişken daha bu neyin işkencesi.
öldürmedin tanrım peki nedir benden istediğin. çekmedim mi henüz çilemi.
bir günahın cezası bu denli acıysa, istemem hayatının dahasını sunuyorum istifa dilekçemi.