uludağ sözlüğün üyelik kriterleri hususunda yeniden düşünmeme vesile olan başlık. üye olmadan önce aklı başında üye sayısı konusunda epey ümitliydim. zaman geçtikce beklentilerim azaldı ve büyük bir kısım sözlükcünün ancak nefes alabilecek kadar iq'ye sahip olduğunu ikna oldum. nitelikten ziyade niceliğin söz konusu olduğu bir yazar alımı politikası olduğunu düşünmeye başladım. sanırım ekşi sözlükten farkı da bu uludağ sözlüğün. çoğunluğu oluşturan ve her cenahtan temsilcisi olan bu ağır ahmak, ancak cehaleti ile orantılı oranda öfkeli ve saldırgan bu kitle, zall ve ekibinin reklam pastasını büyütürken bizim de interaktif sözlük heva ve hevesimizi kaçırmakta. çoğunluğunu ergen ve aklı paralize olmuş bir sürü militan tiplemenin oluşturduğu bu güruh sebebiyle üç kuruşluk keyfimizden olmak üzereyiz. en basit konularda bile derin mantık hatalarına ve sırıtan çelişkilere düşmeden yazamayan bu güruh aynı zamanda saldırganlık ve küstahlık konusunda epey mahir gözükmekte. nasanın keşfettiği arsenikle beslenen bakteriler kadar ilginç olan durum şudur sözlük soğutucuları da iftira, alçaklık, hakir görme, ahmaklık, cahillik ve küstahlıktan beslenmekteler ve varlık alanlarını hızla genişletmekteler. bilginin beslemediği bünyeleri öfke, kıskançlık, cehalet kusmakta. sıkıldık beaaa.