çarşamba akşamlarının vazgeçilmezi. yıllardır özlemini duyduğumuz şey; kaliteli dizi. gerek oyuncuları, gerek konusu, yonetmeni, senaristi, hedesi hodesi neyse artık her yonden içimize işletilen bir yapımdır. hatta yapım demek pek çiğ kalacak; hayatın ta kendisidir hırsız polis. gözler, çınar gibi bakabilen iki çift deli dolu göz arar olmuştur; jiletin ümite yamularak gülümsemesi içi bi hoş etmektedir; aksak'ın babasıyla dialogları gözden yaş getirmektedir.. ve onlarınki aslında hepimizin hayatından birer parçalardır; abartılmadan, tum çıplaklığıyla gösterilen. diğer dizilerde olduğu gibi ne şatafatlı saray yavrusu malikaneler, ne de köşkler ve içinde yapay insancıklar vardır hırsız poliste. bu diziyi diğerlerinden farklı yapan da aslında ironik bir sebeptir, yani bizim hayatımızdan çok da farklı olmamasıdır. yapan herkesin ellerine sağlık derim ben