hep 3.sayfalarda yazılır sanırdım ölümlü kazalar, bizim kullandığımız arabaların tamponu yamulur ya da en fazla kırmızı ışıkta kosarsak kalp ritmimiz hızlanır sanırdım. oysa hayat bazen 3. sayfa kıvamında yaşanıyor ve ölüm en umulmadık anda karşısına çıkıyormuş insanın. özel araçla kaza yapılınca verilecek cevpalar vardır hep; hız, alkol, dikkatsizlik, dalgınlık... vb. toplu taşımanın güvenli olduğuna inanılır, kırmızı ışıkta beklemek ise ilahi bir kuraldır.
askerliğini bitirmiş teskeresini aldıktan sonra eve dönmek için bindiği halk otobüsü kırmızı ışıkta bekliyordu, arkadan gelen kamyonun freni patladı ve önüne kattığı otobüsü metrelerce sürükledi. karşıdan görenler dualar etti boş olması için otobüsün oysa 2 bahar vardı arka koltuğunda otobüsün. biri 3 aylık baba, diğer hayata adım atmaya hazır bir delikanlı. yüzünü bile göstermediler, görülecek bir şey yok dercesine, ayaklarını görebildim, beyaz kumaşın içinden çıkan. damatlık yerine giydirmişdi, pek beğenmedim. düğün konvoyu yapacaktık biz ona şehir mezarlığına niye gittik anlayamadım. ve üzerine bereket pirinçleri değil toprak attılar, yüreğim onunla birlikte kaldı o toprağın altında sevgilim sanıp ses etmediler.
etmesinler zaten sevgiliden de öteydi, vazgeçilmez can dostum. 30 kasım 2010 da çıktığın yolculukta varacağın yer cennettir biliyorum, çünkü masumiyetinin başka bir adresi olamaz... seni şimdiden özlüyorum.