uçak geçtiğinde kafaların gökyüzüne dikildiği bir şehirde büyüdüm ben. topun kaçacağı bayırın çok, asansörün az olduğu... koca bir neslin sokak trabzanlarında harcandığına şahit olduğum bir şehir.
ben ise; eve ilk gelişiyle teletexin başında saatlerce sörf yapan bir çocuk. tek kabusunun ablasının odasındaki bir "iron maiden posteri" olduğu gerçeğiyle...
ilkokula yazılmaya gidişimde babama "galiba ben de ağlayacağım" dediğim, onun ise "üstünü ört" dediği yollar. kavgaların, sadece bir tarafın yere düşmesiyle sona erdiği pır pır kaldırımlar. doğduğunuz şehrin elinizden tutup sizi geçmişe götüreceğine hazırlıksız yakalanışınız.