cümlenin öncesini dinlemeden erken karar verilmemesi gereken bir cümle. cümlenin tamamı aşağıdaki şekildedir;
"Biz Türkler hep akın etmişiz; yakıp yıkmışız, başkalarının yaptıklarını yakıp yıkmışız. Şimdi kendi yaptıklarımızı yıkıyoruz. Nedir bu alışkanlık. Biz yakıp yıkmak için var değiliz. Biz yaratmak, geliştirmek ve çağın üstüne geçmek için varız."
şimdi bu cümleyi bileşenlerine ayıralım bakalım, mesela aradan bir cümleyi cımbızla çekelim; "Biz Türkler hep akın etmişiz; yakıp yıkmışız" keza cümle bundan ibaret sayılıp bir uzantısı olmadığında, derinlere kadar yankılanmakta! hakaret gibi durmakta ama devamı okunduğunda biraz hafiflemekte.
bu cümlenin bir doğruluğunu sorgulayalım bakalım; acaba öylemiyiz? osmanlı'nın ana ideolojilerindne birinin gaza ve cihad anlayışı olduğunu biliyoruz ve bunun uzantısı olarak evrensel bir devlet anlayışı sözkonusu. bu evrensel devlet anlayışı tek islam ve ideolojilerinin değil aynı zamanda hristiyan ideolojisinin de bir uzantısı niteliğindedir. keza barbar akınları ve devamında gerçekleşen toplumların oluşumları[avrupa'da kavimler göçü ile anadolu'da ise büyük türkmen göçü ile] bu büyük göçler ve barbar kavimlerinin yerleşik devletlerin kültürü ile bütünleşmeleri ve onlardan etkilenimlerinin sonucu olarak modern avrupa toplumları ve türk toplumunun şimdiki halini alması gerçekleşmiştir. bu minvalde barbarlık kimsenin tekelinde değildir.
ama bu cümlenin bu kadar masum olduğunu düşünmek biraz hata olur; cümlenin içinde sömürgecilik söylemi kokmaktadır; hem de buram buram. modern toplumlar dünyadan habersiz olan ve muz cumhuriyeti haline getirdikleri afrika ülkelerinde bu söylemi kullanmışlardır; sömürülen ülkelerde bir kendi-bilinci oluşturulmasını engellemektir bu tip bir söylremin amacı-bunun için uzağa gitmeye gerek yok anadili fransızca olan afrika ülkelerine gidin bakın. Osmanlı'nın ne kadar "der schlechteste staat" olarak tasvir edildiğini-kendi pisliklerini örtmek adına-anlayacaksınız!