kesinlikle bir fenomen. bizim mahallede bu stepsin tanımını kimse yapamazdı. bu anımdan ne kadar eminsem, bu stepsin kaldırıldığından da tüm türk çocukları o derece emindir.
küçük ve kontrolsüz olmanın getirdiği denyolukla top genelde çene hizasından sektirilirdi basket maçlarında, bu da topun zaman zaman yükselmesine yol açardı. işbu sırada çakalın biri, futboldaki aşırtma gibi eli alttan sokup topun alt nahiyesine hayta bir dokunuşla rakibin üzerinden aşırırsa, birimiz çıkar "oooo durun boy stepsi!" derdik. sonra da yine bizim de içinde olduğumuz bir güruh "aa boy stepsi kalkalı yıllar oldu sağdıç" derdi. burda dikkat edilmesi gereken husus şu; kimse "boy stepsi yaptın!" demezdi. keza "boy stepsi var" ya da "boy stepsi kaldırıldı" savları bu tip aşırtma hareketine izin mi verir, yoksa oyun kuralları dışında mı değerlendirirdi, bilemezdik.
boy stepsini bu yönüyle mahalle maçlarındaki geri pas muhabbetine çok benzetiyorum. takımlar alınır, kaleler kurulur. biri çıkar sorar:
-geri pas var mı lan?
-yok, geri pas yok.
bu esnada birbirine çaktırmasa da kimse bir halt anlamamıştır. keza "geri pas yok" kaleci topu takım arkadaşının ayağından geldiğinde alamaz mı demek, yoksa alabilir "geri pas kuralı yok, uygulamıyoruz" mu demek belli olmaz. ta ki ilk pozisyona dek bu ikilem meşgul eder çocuk bünyeyi. ilk pozisyonda anlaşılır. ama sonraki ilk maçta bu salak sorun yine yaşanır. işte boy stepsi de böyle yasak mı izin mi belli olmayan ilginç bir hadisedir. oysa "kaleci oyuncu var mı?" sorusu böyle değildir, yanıtı nettir.
son olarak diyorum ki nba'de de boy stepsi ile ilgili bir şeyler var, ve hatta çözüm nba tv'de. dikkatle bakın, nba tv reklamlarında kobe bryant'ın rakibinin üzerinden topu aşırıp asist yaptığı bir sahne var. boy stepsi tanımına uyan bu hareket sayıyı geçerli kılıyor. demek ki boy stepsi kaldırılmış, değil mi? öyle.