genel olarak şahsımı hayal kırıklığına uğratan kitap.şöyle ki;
içinde çok fazlasıyla aforizma bulundurur.eyvallah okuyucu bunlardan hoşlanır,altını çizer,düşünür lakin haddinden fazla olması kişisel bir bunaltı yaşatmıştır bende.iş aforizma fetişizmine dönüşmüştür.menteş adeta tüm yeteneklerini basın önünde sergileyen yeni transferlere benzer şekilde aforizma gösterisine kalkışmış.
öte yandan belli bir ruh halini anlatmak içinde onlarca benzetme kullanması da ayrı bir hoşnutsuzluk yaratmıştır.
ha bir de en çok dikkatimi çeken ve romanın en zayıf yönünü oluşturan unsur ise karakterler arasında hiçbir farkın olmayışıdır.tüm karakterler de genel itibariyle tarz,üslup,jargon birbirine çok yakındır.öyle ki bazı kısımlar da belirtilmese kimin hikayesi olduğunu anlamak güçleşir.
beğenimi en çok kazanan bölümler ise müntekim gıcırbey'in şebnem şibumi'ye yazdığı mektuplar ve enver paşa'nın kupon hadisesidir.
filmi yapılsa fevkalade olacağından şüphem yok.sözünü ettiğim eksiklikler film sayesinde giderilebilir.