insanoğlunun nankör bir varlık olmasından dolayı, aslında, neyi istediğini, neden istediğini, neyi seçmesi gerektiğini, neden seçmesi gerektiğini veya bu sayılanların tümünün olumsuz hallerini bilmemektedir ve irdelememektedir. (bkz: Mankurt) Bunun için de bir anlam illüzyonuna kapılmaktadır. Neticesinde cazgırlık yapmaya ve çirkeflik sergilemeye başlamaktadır. Daha doğrusu, yapıcı olmak yerine, seçme özgürlüğünü kullanarak en kolay yol olan cazgırlık yapmayı ve çirkeflik sergilemeyi seçmektedir.
Ayrıca, çoğu zaman, seçme özgürlüğünün yukarıda bahsedilen davranışlardan yana kullanılmasında en büyük payı da alışkanlıkları oynamaktadır. Fakat, alışkanlıklar da zamanında kullanılmış olan seçme özgürlüğünün neticeleri olduğu için, mevcut koşul durumda kullanılan her seçme özgürlüğünün veya seçmeme özgürlüğünün bir sonraki koşul durumunu yarattığını ve bir sonraki seçme özgürlüğünü kullanma veya seçmeme özgürlüğünü kulanma zorunluluğunu getirdiğini ve onu etkilediğini söyleyebiliriz.
Örneğin, herhangi koşula sahip herhangi bir durumda o durum içinde kendinizi nasıl sergileyeceğinizi seçme özgürlüğüne en başından sahipsinizdir. O duruma uyabilir, uymayıp nedenini dile getirebilir, dile getirmeyebilir, isyan edebilir veya etmeyebilirsiniz (ve saire) ve bunlar, sizin baştan sahip olduğunuz seçme özgürlüğünüzün neticesi olur. Fakat o neticenin devamında yeni bir koşul durumu da yaratmış olmaktasınızdır, icabında yarattığınız yeni koşul durumda nasıl davranacağınızı seçme özgürlüğünüzü de yeniden ve kendiniz yaratmış olmaktasınızdır. En başta isyan etmeyi seçtiyseniz - şaplağı yiyebileceğinizi de bilerek seçmişinizdir ve hakketmişsinizdir. Ha, şaplağı size kondururlar veya kondurmazlar - orası ayrı konu. Çünkü bu mevcut koşul durumdaki bir diğer aktörün seçme özgürlüğüne kalmış bir şeydir. Seçme özgürlüğünüzü baştaki koşul duruma uymaktan yana kullandıysanız, yeni koşul durumun diğer aktörleri kendilerince seçme özgürlüğünü kullanarak başka bir davranış sergileyebilirler. O da onların seçme özgürlüğünün neticesi ve size yeni seçme özgürlüğünüzü kullanma veya kullanmamayı seçme özgürlüğünü sunan bir durumdur. Yani seçmeme özgürlüğünüzden dolayı seçme özgürlüğünüzü kullanmama özgürlüğünüzü sunmaktadır.
Yani*, seçme özgürlüğünü seçme veya seçmeme özgürlüğüne de sahipsinizdir. Diğer bir ifadeyle - her zaman seçme veya seçmeme özgürlüğüne sahip ve her zaman seçme veya seçmeme özgürlüğünüzün neticesinde sahipsinizdir.
Ve bu şekilde devam eder. Bu anlamda sürü psikolojisinin de, aslında, seçme özgürlüğünden yola çıkılarak kötü bir şey olmadığı savunulabilir. Gayet, tabi ki. Fakat, önemli olan - neyi neden seçtiğinizin bilincinde olmaktır. Yani, seçme özgürlüğünüzü sahip olduğunuz hangi manevi değerden dolayı kullandığınızın açıkça farkında olmak önemlidir (Bu durumda, maddi değerlerin de, onları seçtiğiniz halde, sizin için manevi değer oluşturdukları söylenebilir, ama bu da artık bir başka konudur.) Farkında değilseniz - zaten mankurt olmuşsunuzdur.
